Fotoğraf: Nusret İnal

Hatha Yoga, Yin Yoga ve Vinyasa Yoga uzmanlık programlarıyla yeni hocalar yetiştiren Berra Sertel, yogayla tanıştıktan sonra önceden yaptığı bütün işlerden koparak yeni bir yola çıkmış. Çevirmen olarak çalıştığı yılların sonrasında “Berra Sertel ile Yin Yoga” isimli kendi kitabını çıkartan Sertel, şimdilerde ikinci yoga kitabını yazıyor. Berra Sertel, yoga hakkında merak ettiğimiz tüm soruları yanıtladı.

Yoga senin için ne ifade ediyor?

Yoga benim için öncelikle bütünsel sağlığı ifade ediyor. Bütünsel sağlık da kişinin kendini fark etmesinden başlıyor. Henüz bize ait olan kolumuzla, bacağımızla neler yapabileceğimizi anlamadan zihnimizi ve ruhumuzu dengede tutmak pek mümkün değil.

Günlük hareketlerde (alışveriş, ev işi, kişisel bakım, temizlik vb.) kollar ve bacaklar belirli ve alışkın olduğumuz kalıpların içerisinde hareket ediyor ama aslında kapasiteleri bundan çok daha fazlası. 

Alışkanlık haline gelmiş kalıpları ilk olarak bedenimizde kırmaya başladığımızda sahip olduğumuz enerji dönüşmeye başlıyor. Bedenimizin neler yapabileceğini gördüğümüzde ona güvenimiz artıyor ve bu güven duruşumuza, günlük hayatta atmak istediğimiz adımlara da cesaret olarak yansıyor.

Yoganın insanların hayatında nasıl bir etkisi var?

Olumlu bir etkisi olduğunu yoga yapan herkes bir gün fark ediyor. Ruh, zihin ve beden üçlüsünü birbirinden ayırmak mümkün değil. Çin Tıbbı’na ait bir felsefeyle örnek vermek istiyorum. Qi olarak sıkça duyduğumuz, Türkçe’ye de yaşam enerjisi olarak çevrilen enerjinin felsefesi şöyle der: “Kişinin üç ana Qi’ye sahip olması gerekir”. 

  1. Anneden gelen ve kalıtsal, genetik olan Qi. Çünkü o olmadan zaten dünyaya gelemezsin.
  2. Besinlerden gelen Qi. Çünkü sistemimiz aç kalarak çalışamaz.
  3. Oksijenle gelen Qi. Çünkü nefes olmadan yaşam da yoktur.

Bu üç Qi bizim ruh, zihin ve beden sağlığımızı oluşturur. Yoga yapmak, bu üç kategoriyi de etkisi altına alan bir pratiktir. 

Günümüzün en sıkıntılı durumlarından biri zihni dengede tutabilmek. Yoga, gerektiğinden fazla düşünmemek ve beynimizi çöplerden arındırmak için birebir çünkü yoga yaparken sadece bedene odaklanırız. Hareket ve nefes dışında odağımız değişmediği için de gün içinde bizi rahatsız eden düşüncelerimizden uzaklaşırız. Bu, sinir sisteminin görevini daha dengede yürütmeye başladığını gösterir.

Kısacası hareket bedene olduğu gibi ruha da iyi gelir. Çünkü zaten beden, ruh ve zihin üçlüsü et tırnak gibi birbirinden ayrılmayan kavramlardır.

İlginizi çekebilir: Neden Yogaya Başlamalısınız? İşte Zihin Sağlığına Faydaları!

Yoga sırasında kişide farklı duygular açığa çıkabilir mi? Bu duyguları olduğu gibi kabul edebilmek için ne yapmak gerekir?

Çıkabilir, bu çok doğaldır. Çünkü bedenimizi bilinçli bir şekilde hareket ettirmeye başladığımızda hormon salgılarımız da dengelenmeye başlar. Salgılanan hormonlar doğrultusunda kişisel tepkilerimiz oluşur. Tabii bunda alışkanlıkların ve öğretilenlerin de etkisi var.

Özellikle Yin Yoga’da ağlamak veya gülmek isteyenler olabiliyor. İçimizde biriktirdiğimiz, bize ağır gelen her duygu depreme benzetebiliriz. Duygularımız da depremde olduğu gibi toprak altında kendine yer bulamadığında patlar ve bize zarar verir. 

Ben var olan duygulara izin vermek gerektiğini düşünüyorum; ağlamaksa ağlamak, gülmekse gülmek gerekir. Meydana gelen duyguyla nasıl başa çıkacağını düşünmek yerine ağladıktan veya güldükten sonra gelen rahatlama hissine odaklanmak lazım.

“Nasıl başa çıkarım?” diye düşünmeye başladığında kişi kendine yeni bir stres unsuru yaratmış olur. Yoga yapıyorsa bir süre sonra kendiliğinden bu tür sorulardan uzaklaşabilir. Kalıcı bütünsel sağlık için adım atıldığında istenilen sonuç elbette alınacaktır sadece biraz sabır gerektirir. Kısa yoldan kalıcı düzelmeler olmaz. 

İçinde bulunduğumuz anı gerçekten yaşamayı nasıl öğreniriz? Yoga bu nokta bize nasıl yardımcı oluyor?

Aslında anı yakalayabilmek için yogaya bağlı olan meditasyon, çok güzel ve öğretici bir araç. Fakat meditasyon günümüz insanı için bence daha ileri seviye bir uygulama. Neden derseniz, çoğu insan işini düşüncesel olarak evine getiriyor ki bu ruha, zihne ve bedene ağırlık yapıyor. 

Anda kalabilmek ilk etapta yapılan işe odaklanmaktan; kahve içerken sadece ondan keyif almak, arabada giderken yolun farkında olmaktan ve her dakika cep telefonunu alıp sosyal medyayı kontrol etmemekten geçer. Bir arkadaşınızla buluşup konuştuğunuzda akşam ne pişireceğinizi düşünmediğinizde anda kalmaya başlarsınız çünkü tüm düşünceler o anda sadece ihtimalidir ve boşuna zihnimizi yorar.

Günlük hayatımızda bunu yapmakta zorlanıyorsak meditasyon yapmak da zor gelebilir ve belki de ilk olarak enstrüman çalmak, bisiklete binmek veya kitap okumakla başlamak gerekir. Bu noktada yoga da iyi bir çözümdür.

Yoga yaparken kişi bedenine ve nefesine odaklanmak zorundadır ve bu zorla değil kendiliğinden gelişir çünkü başka düşüncelere yer kalmaz. Bir- iki saat yapılan yoga, kişiyi külfet olan düşüncelerden uzaklaştırır ve sonrasındaki iki-üç saati daha rahat geçirmenizi sağlar. Bu alışkanlık haline geldiğinde stres geri plana itilir, huzur öne çıkar. 

İlginizi çekebilir: Yoganın Bilimsel Faydaları

Yoga ve beslenme arasındaki ilişki nasıl olmalı?

Her bedensel egzersizde olduğu gibi yogada da bedenimizle çalıştığımızdan yoga yapmadan çok kısa süre önce ağır yemekler yememek gerekir. Beslenme çok geniş kapsamlı bir konudur ve kişinin ihtiyacına göre değişiklik gösterir. Bu yüzden de bana göre kesin bir kuralı yoktur.

Fakat yoga yapın ya da yapmayın taze gıda, bol su temelinde hareket etmemiz gerekir. Burada en önemlisi kişinin kendine iyi gelen ve gelmeyeni algılayabilmesidir.

Yoga beslenme denilince akla ilk olarak veganlık ve vejeteryanlık geliyor. Ama vegan ve vejeteryan olmayanların da ekolojik düzeni desteklemek için olabildiğince çaba göstermesi gerek. Ben vegan veya vejeteryan değilim ama hayvansal ürünleri yok denilecek kadar az tüketiyorum. Ekolojik sistem için az tüketimin şart olduğunu düşünüyorum. 

Yoganın sekiz kolundan biri Ahimsa’dır ve şiddetsizlik olarak çevrilir. Olaya bir de tersten bakmak gerek. Eğer sizin demir eksikliğiniz varsa ve et yememekte direniyorsanız siz de aslında kendinize şiddet uyguluyorsunuz çünkü ihtiyacınız olanı reddetmektir bu. Yoga, ihtiyaç doğrultusunda hareket etmek gerektiğini hatırlatır.

İlginizi çekebilir: Demir Eksikliği Belirtileri Nedir? Nasıl Önlenebilir?

Yoga yapmadan önceki sen ile şimdiki sen arasında nasıl bir fark var?

Çok büyük bir fark olduğunu düşünüyorum ama bu yoga ile mi geldi yoksa yaş ile mi geldi bilemiyorum. Benim bilinmeyen bir hastalığım vardı. Yoga kendimi fark etmemi ve ihtiyacım olmayan ama almam gerektiği söylenen ilaçları bana unutturdu çünkü bedenim hareket ederek kendi dengesini bulmaya başladı. Ben yoga sayesinde sağlığıma kavuştum fakat fark bu röportaja sığmayacak kadar uzun, bu yüzden de konu ile ilgili kitap yazıyorum. 

Yoga yapan ya da yogayı henüz hayatına dahil etmemiş kişilere verebileceğin en önemli tavsiye nedir? 

Yoga kişinin kendi sağlığına, geleceğine yapabileceği en doğru yatırımlardan biri. Nasıl iyi geldiğini bilmeseniz de yapın çünkü bir şekilde iyi geliyor. Yoga yaptıkça salgılar dengeleniyor, iç organlar görevini çok daha iyi yerine getiriyor ve böylece sinir sistemimiz de dinginleşmeye başlıyor.

Nefes eşliğinde bedeni hareket ettirmek, eklemlerimizin dönüş açılarının kabiliyetini koruyor ve bu da yaşlılığa doğru bedenimize yapacağımız en büyük yatırımlardan biri. 

İlginizi çekebilir: En Sevdiğiniz Yoga Pozu Karakterinizi Ele Veriyor



Cemre Bosnalı

Yeditepe Üniversitesi Çeviribilim bölümünden mezun olan Cemre, eğitim aldığı dönemde çeviri stajının yanı sıra Ayaydın-Miroglio Group’da Dijital Pazarlama stajı yaptı. Mezun olduktan sonra dergi ve medya sektörüne girmek isteyerek İstanbul Moda Akademisi’nde Moda Editörlüğü kursu aldı. Bir sene boyunca ALL ve L’Officiel dergilerinde editör asistanı olarak çalıştı, daha sonra sosyal...



BLOOM SHOP