“Homo Sapiens’ten Homo Conscious’a” adlı yazımda tepkisel davranış zincirini kırıp yüksek farkındalıklı bir yaşama geçişten bahsetmiştim. Bu yazımda ise sürüngen beyin ile kişinin stres karşısındaki tepkilerinden bahsedeceğim.

Sürüngen beyin nedir?

Sürüngen beyin, beynin alt ve arka tarafında yer alır. Kalp atışları, nabız, tansiyon, nefes alış verişleri gibi bedenin fizyolojik işlevlerinden sorumlu refleksleri oluşturur. Amigdala ile yakından bağlantılı olarak bizi yaşamda tutmak için çalışır.

Amigdala, beynin olumsuz duygu depo odasıdır. Amigdalada yaşadığınız deneyimin bir karşılığı varsa vücut stres alarmı verir ve stres hormonları salgılanmaya başlar. Ne zaman acı dolu bir duygu yaşasak korku, dehşet, endişe, stres, üzüntü gibi bu duyguların anıları amigdalada birikir.

İlginizi çekebilir: Nöroplastisite: Beyin ile Meditasyonun İlişkisi

Stres karşısında sürüngen beynin sadece 3 stratejisi vardır

Bu stratejiler kaç, savaş ya da don şeklinde sıralanır ve bundan ötesini düşünemez. Kaçma uyarısında kan otomatik olarak bacaklara gider. ‘Savaş’ta ise dövüşebilmek için ellere ve kollara, aynı zamanda da ısırabilmek için çeneye gider. ‘Don’ uyarısında ise kan basıncı düşer, vücut yavaşlar, ses kısılır. Saklanmak isteriz, korunma ve güven arayışı içinde oluruz.

Sürüngen beyin, avcı-toplayıcı zamanlarımızda ölümden kaçmak adına son derece etkin bir stratejiydi. Fakat günümüzde ölümcül olmayan durumlar karşısında dahi (trafik, sahne korkusu, iş yerinde, evde veya sosyal ortamlarda yaşadığımız irili ufaklı stresler gibi) sürüngen beyin yanıltıcı ölüm uyarılarıyla bizi yanıltabiliyor ve kaç-savaş-don tepkileriyle hareket etmeye devam ediyoruz. Oysa ölüm tehlikesinin bulunmadığı sorunlar karşısında verdiğimiz bu tepkiler bize stresli durumlar karşısında çözüm bulmak konusunda yardımcı olmaktansa işleri daha karmaşık bir hale getiriyor.

Sürüngen (dürtüsel) ve limbik (duygusal) beyinden sonra insan beyninin en son gelişmiş olan kısmı neokorteks (düşünen beyin) ise sorunlar karşısında çözüm üreten, yaratıcı, sakin ve mantıklı yanımız.

Sürüngen beynin otoritesinden kurtulup neokorteksi devreye sokmak aslında bilinçsel evrimin ve kadim öğretilerin de temelinde yer alıyor. Yoga, farkındalık meditasyonları ve öz şefkat pratiklerinin esasında da duygu ve dürtülerin egemenliğinden kurtulmak ve neokorteksi devreye sokmak var.

İlginizi çekebilir: Öz Şefkat: Kendinizle Bağ Kurabiliyor Musunuz?

Stres anlarında kaç, savaş veya don tepkilerinden kurtulmanın ve neokorteksi devreye sokmanın çeşitli yolları var:

1. İç gözlem yapın

Duygu ve düşüncelerinizi gözlemlediğiniz zaman kendinize objektif olarak bakabilme şansına sahip olursunuz. Yaptığınız hataları daha yakından fark edebilirsiniz. İç seslerinizi dinleme imkanınız olur. Değişmesi ve dönüşmesi gereken yanlarınızı gözlemleyebilirsiniz. Bunun için farkındalık meditasyonları ve yoga birebirdir.

2. Bakış açınızı değiştirin

Her düşündüğünüze inanmayın. Düşünce süreçlerinizi fark edin ve onları mantık çerçevesine oturtun. Örneğin sahneye çıkacaksınız ve korkuyorsunuz. İçinizden bir ses size ne diyor? “Rezil olacaksın, herkes sana gülecek, kendini küçük düşüreceksin.”

Öyleyse ona sorun: “Peki rezil olursan ne olur? Herkes sana gülerse ne olur? Küçük düştün varsayalım, en kötü ne olabilir ki?” Ölmezsin. Herkes zaman içinde unutur. Kendini bu kadar ciddiye alma. Hem insanların sürekli seni düşünecek vakitleri yok zaten. En kötü bunlar olur. Ama en iyi ne olur? Harika bir performans sergilersin, herkes seni alkışlar…

3. Derin nefesler alıp verin

Stresli anlarda en çok söylenen cümle “otur da bir derin nefes al” değil mi? Derin nefesler alıp vermek kalp atışlarını yavaşlatır, tansiyonu düşürür ve akılcı bir şekilde düşünmenize yardımcı olur.

4. Bedeninizi gözlemleyin

Stres vücudumuzda belli fiziksel hisler yaratır. Bu hisler karında, kalp çevresinde, başta veya vücudun herhangi bir bölgesinde olabilir. Hislerinizi gözlemleyin. Bu sırada derin nefes alıp vermeye devam edin. Size verdikleri mesajı dinleyin. Belki çok yoruluyorsunuz? Belki sık hata yapıyorsunuz ya da detaylarda boğuluyorsunuz. Belki fazla mükemmelliyetçiniz. Size bu strese her ne sokuyorsa emin olun bedeninizin verecek bir cevabı vardır.

5. Yoga pratiğine önem verin

Düzenli yoga duruşları uygulamaları, bedeninizle zihniniz arasında bağ kurmanızı ve dengeli bir iç hale, sağlıklı bir psikolojiye kavuşmanıza yardımcı olur. Tepkiselliği cevaba çevirebilmenin en etkin yollarından biri yogadır.

Kaynak: Brainacademy, tarabrach.com, Udemy – Master Your Brain



Arzu Özev

1983 yılında İstanbul’da doğan Arzu, Saint Joseph Lisesi’ni bitirdikten sonra University of Massachusetts Amherst’te psikoloji okuduğu yıllarda, Sudarshan Kriya nefes tekniği ve yoga öğretisiyle tanıştı. Hindistan başta olmak üzere, Yeni Zelanda, Güney Afrika, ABD ve Almanya’da kişisel gelişim ve yoga konusunda birçok eğitim alarak, sertifikalı eğitmen oldu. Dünya çapında 150...



BLOOM SHOP