Yalnız kalmayı sevmiyor, tek başınıza bir aktivite yapmaktan keyif almıyor musunuz? Sosyalleşmek mutluluk hormonlarını, özgüven duygusunu, topluluk halinde hareket edebilme ve empati yetisini kuvvetlendirir. Ancak yalnızlık korkusu ile sosyalleşmeye bağımlı olmak, kişiyi kendi dünyasını keşfetme ve öz benliğini anlamlandırma şansından uzaklaştırır.

Sağlıklı olan yalnızlık korkusu nedeniyle insanlarla beraber olmak değil, tercih yaparak hayatımıza gerekli ölçüde, istediğimiz zamanlarda sevdiklerimizi dahil edebilmektir.

Peki, yalnız kalmaktan hoşlanmayan ama artık kendini tanımaya daha fazla fırsat vermek isteyenler hangi yolları izlemeli? Sizler için yalnızlığı keyifli hale getirecek 4 püf noktasını kaleme aldık.

Kendinize randevu verin

Kendinize düşünmek, hissetmek, kendi iç dünyanızı deneyimlemek için zaman tanıyın. Nasıl ki sevdiğiniz bir arkadaşınızı görmek için karşılıklı olarak sözleşip gün ve saat belirliyorsanız kendinize de özel zaman dilimleri belirleyin.

Bu zaman dilimlerinde spesifik olarak bir şey yapmak zorunda değilsiniz. İsterseniz vaktinizi kendinize güzel bir yemek hazırlayıp sevdiğiniz bir filmi izleyerek veya kitabı okuyarak geçirebilir isterseniz de sadece düşünmeye ve irdelemeye zaman ayırabilirsiniz. 

Amacınız bulunduğunuz ortamı ve durumu tamamen farkına vararak anda kalmak olduğunda yalnızlık hissinin olumsuz bakış açısından uzaklaştığınızı fark edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Öz Şefkat: Kendinizle Bağ Kurabiliyor Musunuz?

Kalabalıkta yalnızlığın keyfini çıkarın

Çoğu insan kalabalık bir restorantta tek başına yemek yemekten, yalnız başına seyahat etmekten, önemli bir davete yanında kimse olmadan katılmaktan rahatsızlık duyar. Dışarıdan özgüvensiz, yalnız ve çaresiz göründüğünü düşünür. 

Bu düşünceyi zıttına çevirerek kalabalıkların ortasında da tek başınıza mutlu olabileceğinizi, yalnız yemek yiyip seyahat edebileceğinizi, kimseye bağlı olmadan istediğiniz sosyal etkinliğe katılabileceğinizi kendinize kanıtladığınızda bireyselliğin huzurunu keşfetmeye yaklaşabilirsiniz. Yalnız olmak bir dezavantaj değil aksine daha farklı perspektiflerden bakabilmeniz adına avantajdır.

Kişisel haritanızı oluşturun

Vakit geçirmekten hoşlandığınız, size tanıdık gelen, sizi evde hissettiren samimi yerlerin bir haritasını oluşturun. Bu alanlarda tek başınıza vakit geçirmeye başlamak sizin yalnız kalamama korkusunu yenme uğraşınızda atacağınız en önemli adımlardan biri olabilir. 

Kişisel haritanız için evde en sevdiğiniz köşeleri, oturduğunuz çevrede yürümeyi sevdiğiniz yolları, uğradığınız mekanları, ofisinizin hoşunuza giden kat veya odalarını, yaşadığınız şehirde size özel gelen bölgeleri belirleyin. Boş vakitlerinizde bu alanlarda kendinize özel randevular ayarlamaya çalışın.

Kendinize görevler verin

Çoğu insan; çim biçerken, eşyaları kategorilerine ayırıp düzenlerken, kitaplığını temizlerken zihninin arındığını ve kendini huzurlu hissettiğini belirtiyor. Kendinize ufak, gündelik, yaparken keyif alacağınız işlevsel görevler edinin.

Bu sayede hem zamanı verimli kullanmış hem de yalnız başınıza keyif aldığınız işler yapmış olduğunuzu fark edebilirsiniz. Aynı anda iki hatta üç iş yaparak zihninizin konsantrasyon yetisini arttırabilirsiniz. Netflix’de dizi izlerken bir yandan çamaşır katlamak veya yemek yapmak, ana tamamen odaklanmanızı ve zihninizdeki tekrarlanan düşünceleri susturmanızı kolaylaştırabilir.

İlginizi çekebilir: Yoğun Hayat Temposuna Rağmen Mutlu Olmanın Sırları





BLOOM SHOP