Günün her saati ulaşılabilir olmak aynı anda halledilmesi gereken işler ve teknolojinin bize sağladığı daha da hızlanma imkânı insan doğasına aykırı bir hızda yaşamaya başlamamamıza neden oldu. Bu hızın altından kalkamayan bedenlerimizse sürekli maruz kaldıkları gereksiz stresin sonucu olarak “çağımızın hastalıkları” denen hastalıklar geliştirmeye başladı. Anksiyete ve stres bozuklukları, tükenmişlik sendromu, panik ataklar, kronikleşmiş yorgunluk ve benzeri sağlık sorunları yaşamaya başlayan bireyler hızlandırılmış olan bu hayatın aslında hiçbir şeyin cevabı olmadığını fark ettiler ve yavaşlamaya karar verdiler. Durup ruhlarının kendilerine yetişmesini beklerken de “slow life” yani “yavaş yaşam” akımını buldular!
İşte yavaş yaşam akımı hakkında merak edilenler gerekenler!
İlginizi çekebilir: Ichigo Ichie: 10 Maddede Japonların Mutluluk Felsefesi
Yavaş yaşam nedir?
Basitçe açıklamak gerekirse “nicelikten çok nitelik” odaklı olmak tanımını kullanabiliriz. Yaptığımız şey her ne olursa olsun, anın içinde var olarak ve mümkün oldukça iyi bir şekilde yapmamız gerektiğini söyleyen yavaş yaşam akımı, saatle yarış halinde yaşadığımız hayatlarımızı geride bırakmamızı tavsiye ediyor. Sonuç olarak da bize herkesle ve her şeyle olan ilişkimizin düzene girmesini vadediyor!
Hayatımızı dengeli, anlamlı ve dolu dolu yaşayabilmenin anahtarını sunan bu yavaşlatılmış hayat tarzı, koşuşturmacanın ve kaosun içinden bir adım geri çekilip, duyularımızla iletişime geçerek hayatın tadını çıkarmaya başlamamızı öneriyor. Bunu yapmak için de modern hayatın her noktasına yavaş bir tavırla yaklaşmamız gerektiğini söylüyor.
İlginizi çekebilir: Antik Filozoflardan Mutluluk İçin Pratik Bilgiler
Yavaş yaşamak için hayatımızı nasıl ele almamız gerekir?
Yavaş yaşam, gönüllü olarak sadeleştirdiğimiz hayatlarımızla yaşantımızı anlam ve tatmin üzerine kurmamızı, vitesimizi küçültmemizi ve iyi olma haline de çok daha bütüncül bir şekilde bakmamızı sağlıyor.
Dünyayı daha iyi anlamak, etrafımızda olanları daha iyi fark etmek ve her anı doyasıyla yaşamak için tek bir seferde tek bir işe odaklanarak süreci tüm duyularımızla “en fazla” şekilde deneyimlememiz gerekiyor.
Stres kaynaklı sağlık problemleri yaşamamış olsak bile aynı anda birçok işi tamamlama güdümüz zihnimizin, vücudumuzun ve ruhumuzun yorgun düşmesine neden oluyor. Modern yaşam tarzı düşünme, yaratma ve bağ kurma yeteneklerimizi körelterek üretken, yenilikçi ve yaratıcı olmamızın da önüne geçebiliyor.
Kısacası bizi donuklaştırıyor. Bu yüzden yavaş yaşamı benimsemek için pek çok nedenimiz ve tek bir bedenimiz var!
İlginizi çekebilir: Hayatınıza Mutluluk Katacak Japon Felsefeleri