Kadın hormonlarına genel bir bakış sunarken üretim, taşınma, duyarlılık ve hormonların detoksifikasyonunu gözden geçirmek gerekiyor. Hormonların üretimi aşamasında beslenme, vücuttaki enflamasyon, aromatizasyon dediğimiz yapım süreci ve dışarıdan alınan estrojenler etkili oluyor. İnsülin direnci ve kronik inflamasyon, hormon yapım süreçlerinde de olumsuz bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Hormon üretim sürecinde beslenme
Beslenmede ikili bir şekilde hormon düzenleyicileri artırmak;
- Salata ve sebzeler
- Yeşil çay
- Zeytinyağı
- Hindistan cevizi yağı
- Avokado
- Yağlı balık
- Yağlı tohumlar
Hormon bozucuları azaltmak;
- Şeker
- İşlenmiş et
- Kırmızı et
- Süt ürünleri
- Buğday ürünleri
- Kafein
- Alkol hormonları dengede tutmak için faydalı olacaktır.
Hormonların transport süreci
Transport yani taşınma sürecinde;
- Tiroid hormon düzensizlikleri
- Kafein kullanımı
- D vitamini eksikliği
- Bazı ilaçların kullanımı
- Kortizol düzeyleri
- İnsülin düzeyi
- Prolaktin düzeyi
- Obezite
- Testosteron düzeyleri hormon bağlayan protein üzerinde değişikliklere sebep olur. Dolayısıyla östrojen düzeylerini etkiler. Orta yaşta görülen hormonal dengesizlikler ile kilo fazlalığı, iç organ yağlanmasında artış ve insülin direnci arasında önemli ilişkiler bulunmaktadır.
Hormon dengesinin tekrar sağlanması
Hormon dengesinin geri kazanılmasında; obezitenin ve tiroid fonksiyon bozukluklarının mutlaka tedavi edilmesi, D vitamini başta olmak üzere diğer vitamin ve mineral eksiklerinin giderilmesi, beslenmenin düzenlenmesi, optimal egzersizin eklenmesi ve gerektiğinde hormon tedavilerinin kontrollü olarak eklenmesi önemlidir.
Hormonların duyarlı olduğu faktörler
Hormon dengesizliklerinde diğer çevresel ve hazırlayıcı faktörler de rol oynar. Kronik stres, toksinler, zenohormonlar; örneğin plastikler, bağırsak sağlığı, genetik sinapslar, sentetik hormon kullanımı ve duygusal travmalar etkili olmaktadır.
Hormonların detoksifikasyon süreci
Hormonların detoksfikasyon süreci de hormon düzeylerini etkiler. Epigenetik faktörler burada çok önemlidir. Faz I ve Faz II süreçlerinin desteklenmesi, lifli beslenme, polifenollerin tüketilmesi, enginar, yeşil çay, nar, üzüm çekirdeği, maca gibi besinlerin orantılı tüketimi bu süreçte faydalıdır.
Özet olarak; hormon düzeylerini dengede tutabilmek için iyi bir uyku, aşırı kilodan uzak durmak, sık kilo verip almalardan kaçınmak, sağlıklı yağlar tüketmek, kronik stresten uzak durmak, tiroid fonksiyonlarını düzenlemek ve kontrol etmek, D vitamini, C vitamini ve diğer mineral düzeylerini kontrol etmek, alkol ve kafein tüketiminde aşırıya kaçmamak ve bağırsak sağlığının önemli bir faktör olduğunu unutmamak gerekir.
