Hepimiz daha başarılı olmak isteriz. Ancak başarılı olma yolunda atılması gereken adımlar gözümüzü korkutur bu yüzden harekete geçmekte zorlanırız. Peki başarıya ulaşmak için daha keyifli yollar olabileceğini söylesek…

The Happiness Advantage(“Mutluluk Avantajı”) adlı kitabın yazarı ve Harvard Üniversitesi’nde uzun yıllar mutluluk üzerine çalışmalar yapmış olan psikolog Shawn Achor, uzun yıllar yaptığı araştırmaların sonucuna göre başarının mutluluk sağlayamayacağını ancak mutluluğun başarı getirebileceğini iddia etmektedir.

Psikolog Shawn Achor’ın çalışmalarını ayrıcalıklı kılan taraf ise pek çok araştırmacının aksine, ortalama bir satış ekibinin içerisinde çok iyi satış sonuçları elde eden satışçılara ya da akademik derecesi ortalamanın altında sonuçlar çıkaran bir okulun ciddi başarı elde eden öğrencilerine odaklanarak çalışmalarını yürütmüştür.

Amacı ise bulundukları ortamın en iyisi olabilmeyi başaran bu aykırı insanların ortalamanın üstüne nasıl çıkabildiklerini anlamaktı. Shawn Achor’ın mutluluk üzerine gerçekleştirdiği çalışmaların sonuçlarından derlediğimiz başlıklara hadi bakalım.

1. Başarı mutluluk getirmez, mutluluk başarı getirir

Mutlu olmak için yapabileceğiniz şeylerin farkında olun. Hep bizi mutlu edeceğini düşündüğümüz şeylerin peşinden koşarız; terfi almak, zam almak ya da kilo vermek gibi.

Ancak araştırmalar gösteriyor ki, bunları elde etmek mutluluk getirmiyor. Çünkü bir amacınıza ulaştığınızda kendinizi kısmen daha mutlu hissediyorsunuz, bu mutluluk hissi de sıradaki hedefinizi bulana kadar sürüyor.

Shawn Achor’a göre:

Eğer kişiler iyimserlik seviyelerini, sosyal bağlantılarını ya da mutluluklarını arttırabilirlerse, kariyer ve eğitimleri büyük bir ölçüde başarıya ulaşıyor. Her başarı mutluluk getirmiyor, ama mutluluk başarı getiriyor.

Satış temsilcilerinin işe alınma kıstası olarak iyimserlik seviyeleri göz önünde bulunduruluyor. Performansları düşük olsa bile kötümser meslektaşlarına göre iki yıl içinde daha çok satış yapmaya başlıyorlar. Zekâ ve teknik beceriler başarının sadece yüzde 25’ini oluşturuyor. Kalan yüzde 75’ini ise işe aldıktan sonra görebileceğiniz, kişinin iyimserliği, nasıl sosyal ilişkiler kurduğu ve stresle nasıl baş çıkabildiği oluşturuyor.

Ayrıca gelecekte başarılı olmak isteyen öğrencilerin de notlarının önemsemenin yanı sıra iyimserliği elden bırakmamaları öneriliyor.

2. Problemleri tehdit olarak değil mücadele olarak değerlendirin

Achor, ekonomik krizden sonra bankacılarla bir çalışma yaparak, birçoğunun son derece stresli sadece birkaçının mutlu ve dirençli olduğunu gözlemledi.

Peki dirençli olan bankacılarda görülen ortak özellik neydi?

Karşılarına çıkan problemleri tehdit olarak değil başa çıkmaları gereken bir mücadele olarak değerlendirmeleriydi.

Shawn Achor’a göre:

Yapılan çalışmalarda problemleri tehdit olarak algılamak yerine mücadele olarak algılamaya başlayan kişilerde stresle alakalı belirtiler yüzde 23 oranında azalırken, mutluluk seviyelerinin ve iş performanslarının da yükseldiği gözlemlendi.

3. İki katı iş demek iki katı arkadaş ihtiyacı demek

Stresle başa çıkmanın yolu sosyalleşmektir. Genelde insanlar bunun tersini yapar. Final döneminde odasından çıkmayıp, kafasını kitaplardan kaldırmayan öğrencilerin hepsi başarıyı yakalar mı sizce?

Aslında sosyalleşmeye ara vererek, en büyük mutluluk kaynaklarından kendilerini uzaklaştırmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Sosyal bağlantılar, başarı için çok büyük önem taşıyor. Yaşamı boyunca sosyal destek gösteren ve alan kişiler ise en büyük faydayı görüyor.

4. Her sabah teşekkür maili gönderin

Mutluluğun sadece büyük kazançlardan ya da başarılardan geldiğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü yapılan araştırmalar “küçük şeylerin” daha önemli olduğunu gösteriyor.

Facebook ve Microsoft’ta denenen bir yöntemde, çalışanların 21 gün boyunca her sabah tanıdıklarına teşekkür ya da övgü içeren bir mail atmaları istendi. Bu süre sonunda ise bu çok basit görünen yöntem sayesinde, çalışanların performanslarının yükseldiği ve ayrıca takım çalışmalarının da güçlendiği görüldü.

Shawn Achor, minnet duyduğumuz şeylerin listesini çıkarıp, meditasyon ve egzersiz yaparak günlük mutluluk alışkanlığı edinebileceğimizi belirtiyor.

5. 20 saniye kuralı

Yapmanız gerektiğini bildiğiniz değişiklerden sizi alıkoyan nedir? Harekete geçme motivasyonu mu? Başlamak her zaman en zor kısımdır. Kendinizi motive etmek için 20 saniye ile alışkanlık edinmeye başlayabilirsiniz. Spor yapmak istediği için spor kıyafetleri ile uyuyan kişiler bile var. Yeter ki kararlı olun!

Özetle, mutlu olmak çok zormuş gibi görünebilir. Depresyonda olabilirsiniz, mutluluğunuza genetiğinizin karar verdiğini düşünebilirsiniz. Ama unutmayın ki iyi alışkanlıklarınız genlerinizde baskın haldedir, mutsuzluktan çok mutluluğu aktarırsınız.

Alışkanlıklarınızı, düşünce yapınızı, bakış açınızı değiştirmek sizin elinizde. “Ben buyum, kendimi değiştiremem.” diye düşünmekten vazgeçin. Mutluluk. Başarı. Sağlam ilişkiler. Sırasıyla birbirini sağlar. Denemeye başlayın.

Konu ile ilgili “daha fazla” bilgiye aşağıdaki yazılardan da ulaşabilirsiniz:






BLOOM SHOP