Mutlu ve sağlıklı bir hayatın anahtarı teknolojiyi kontrol altında tutmak olabilir mi?

Cevabınız evet olsa da dört bir yanımız elektronik aletlerle sarılıyken ve artık her şeyi dijital araçlar üzerinden yapıyorken bunu sağlamak nasıl mümkün olabilir? Çok eski zamanlara uzanan bir Uzak Doğu düşüncesi olan “yin yang” teorisine göre, farklı enerji türlerini dengede tutarak daha mutlu ve sağlıklı olmak mümkün.

Hong Kong Üniversitesi Davranışsal Sağlık Programı Direktörü Dr. Venus Wong, yaşamdaki mutluluğun ve sağlığın “yin yang” teorisiyle doğrudan ilgisi olduğunu savunuyor ve şöyle devam ediyor: “Dışarıda, okulda ya da işte her ne olursa olsun, gün boyunca bir sürü belirsizliğe, değişikliğe, gürültüye ve strese maruz kalıyoruz. Bu içimizdeki enerjinin “yang” tarafı; aktif, dinamik ve huzursuz… Ev ortamında ise “yin” hakim; dinlenme, kendimizi güvende hissetme, sessizlik ve sadelik… Günlük yaşantımızda yin ve yang dengesini koruyarak güvende, dinlenmiş ve huzurlu hissedebiliriz. Bunun için proaktif davranarak ortamlarımızdaki uygun koşulları ayarlamamız gerekiyor.”

Teknolojik cihazların kontrolü kimde?

Sağlık, mutluluk ve huzur veren bir ev oluşturmak için Wong şu tavsiyede bulunuyor: “Teknolojiyi akıllıca kullanmayı öğrenirsek huzuru yakalayabiliriz.”

Bu soruları kendimize sorup, dürüst bir şekilde cevaplamamız gerekir: Kontrol kimde bizde mi yoksa teknolojik cihazlarda mı? Geceleri e-postaları kontrol etmek gerçekten gerekli mi, uyumadan önce sosyal medya hesaplarına göz atmak, patlatılan şeker oyunları ya da endişe ve sıkıntı veren içerikleri okumak? İşleri tamamlamak ya da rahatlamak adına yapılan bu aktiviteler sayesinde, fark etmesek de zihnimize ve bedenimize aşırı yükleniyoruz. Ruhsal olarak huzursuzlaşıyoruz.

Melbourne’de Monash Üniversitesi’nde görev yapan Profesör Craig Hassed de Dr. Wong ile aynı fikirde. Hassed, “Çevrimiçi bir evde de dengeli şekilde yaşanabilir yeter ki teknolojiyi kontrol altında tutabilelim” diyor ve şöyle devam ediyor: “Elektronik araçları ne zaman fişten çekmemiz gerektiğini bilmemiz lazım. Şu an yaşadığımız dünyada ciddi bir elektronik cihaz bombardımanı altındayız. Eğer teknolojiyi doğru kullanmayı öğrenmezsek tüm dengelerimiz bozulabilir.”

Teknolojiyi bu denli kullanırken evde “yin” enerjisini sağlayabilir miyiz?

Evde “bilinçli bir ev” ortamı oluşturmamız gerektiğini bilmeliyiz. Bilinçli bir ev ortamı, beş duyumuza hitap eden ve onları harekete geçirendir, yani iyileştiren ve sakinleştiren. Evde kullanılan renk tonları soft olup, eşyalar da gözü yormayacak bir formda tasarlanmalı. Aynı şekilde mekanlarda mümkün olduğunca boş alanlar bırakılmalı.

Evde yumuşak bir müzik çalmak, işitme duyumuzu besler. Eğer doğal sesleri duyabileceğiniz bir ortamda yaşıyorsanız, Wong gerçek sesleri işitmenin yumuşak bir müzikten bile daha etkili olduğunu söylemekte. Pencerenizi açın ve kuş seslerini duymaya çalışın!

Doğal kokuları seçerek koku duyumuzu harekete geçirebiliriz. Çiçek kokusu, evde taze demlenen kahve ya da çay kokusu gibi… Yapay kokulardan kaçının, bu basit yöntem ile daha iyi hissedeceksiniz.

Tat alma duyumuzu hitap etmek için; telaşsız yemek yemeye gayret göstermek önemlidir. Sabah uyandığınızda kahvaltı için kendinize 10 dakika ayırmaya çalışın. Her öğün saatinizde sadece yemeğinize odaklanmaya çalışın.

Sevdiğimiz birine sarılarak, elini tutarak temas ederiz böylece dokunma duyularımızı harekete geçiririz. Yumuşak bir battaniye ya da pijamalar da yalnız olduğunuzda bu görevi üstlenir, emin olabilirsiniz 🙂

Evinizde ise gözünüze hitap eden, kaliteli, rahat ve kullanışlı eşyalar seçmeye çalışın. Işıklandırmanıza özen gösterin çünkü enerji fiziksel ve zihinsel olarak yaşamın kaynağı. Bilinçli bir ev aynı zamanda sürdürülebilir bir ev olmalı.  Sürdürülebilir bir ev; gereksiz kimyasallardan arınmış, enerji kaynaklarını daha etkili kullanan ve karbon ayak izini azaltabilen çevreye duyarlı bir evdir.

Duyularımızı ev ortamında beslemek ve iyileştirmek önemli. Çünkü duyularımızı en güven duyduğumuz alanda yani evimizde beslemek bizi canlı tutar, zihnimizi temizler ve an’da kalmamızı sağlar.

Kaynak: Thrive Global






BLOOM SHOP