İçinde bulunduğumuz bu yüzyıl beraberinde getirdiği teknolojik, toplumsal ve küresel değişimlerle birlikte bizi biraz yordu. Hepimizin memnun olmadığı ve değiştirmek istediği bazı şeyler var. Bunlar belki de birbirinden çok farklı şeyler ama hayatımızda olmalarından son derece huzursuzuz.

Çevremizde hoşnut olmadığımız ve müdahale etmek istediğimiz o kadar çok durum var ki; tüm bu durumları değiştirme çabası farkında olmadan bizleri daha çok yoruyor, tüketiyor ve üzüyor.

Bireyleri değiştirme fikri, durumları kontrol etme isteği ya da istemediğimiz deneyimleri çöpe atma dürtüsü başlı başına ütopik olgular değil mi? Çevreye ve dış etkenlere odaklanmaktansa neden kendimize ve iç dünyamıza odaklanmıyoruz? Gerçek anlamda sadece kendinize odaklanabilmeniz için işte sizlere birkaç ipucu!

Düşünceler önemlidir

Düşüncelerimiz; zihin yapımızı, tepkilerimizi, bakış açılarımızı, inançlarımızı, yargılarımızı ve duygularımızı, dolayısıyla hayatımızı şekillendiren soyut gerçekliklerdir.

Kelimeler içinde boğulmamak, kelimelerin anlamlarını ve bizdeki etkilerini fark etmek, bütüne odaklanmak ve düşüncelerimizi nelerin şekillendirdiğini keşfetmek iyi bir başlangıç olabilir. Düşüncelerimizi bizi iyi etkileyecek şekilde değiştirme, iyi olanları koruma ve sürdürme; kötü olanları ise durdurma çabamız çevreyi değiştirme çabamızdan çok daha kolay olacaktır. Düşüncelerimizi saflaştırabilirsek yaşamımızı daha iyiye taşıyabiliriz. Çünkü onlar sadece bizim düşüncelerimiz ve kontrol tamamen bizde.

Bireysel sorumluluklar

İstediğiniz konularda istediğiniz kadar sorumluluk alın. Örneğin; gündeminiz çevre kirliliği ya da hayvan haklarıysa o konularda sadece yapabileceğiniz kadar sorumluluk alın ve fazlasını dert etmemeye çalışın. Yapmanız gereken ve yapabileceğinizi düşündüğünüz kadarı için omuzlanın sorumluluğu. Fazlası sizi yalnızca yoracak ve kendinizi yetersiz hissetmenize neden olacaktır.

Egzersiz, yoga ve meditasyon yapın

Egzersizin fizyolojik ve psikolojik faydalarından biraz da olsa bahsetmiştik. Kendinize uygun egzersiz tipini seçerek ona katılım göstermek sizi hem fiziksel hem de psikolojik olarak güçlendirecektir. Fiziksel olarak sınırlarınızı esnetmek ve genişletmek günlük yaşamınızda da ileriye gitmenizi sağlayacaktır.

Farkında olmak, anda kalmak, anı kabullenmek, kendinizle ilgili niyetlerinizi belirlemek, nefesini (hayatın temelini) fark etmek ve etkin kullanmak, beden ve zihin iş birliğine tanık olmak içinizdeki hiç bilmediğiniz (belki de uzun zamandır aradığınız) sizi ortaya çıkaracaktır.

Yeni deneyimlere kucak açın

Daha önce hiç yapmadığınız, uzun zamandır aklınızda olan veya yapmaya çekindiğiniz bir aktiviteyi yapın. Bu aktivite her şey olabilir; hiç izlemediğiniz bir spor branşına ait bir müsabaka izlemek ya da o branşı denemek (extrem sporlar da olabilir), hiç dinlemediğiniz tarzda bir müzik dinlemek, hiç okumadığınız tarzda bir kitap okumak, el becerisi temelli bir aktivite yapmak, yeni mekanlar keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni tatlar denemek…

Sizin için tamamen yeni olan bir şeyi deneyin ve deneyimleyin. Bu aktivitenin sizde yarattığı duyguları ve bu duyguların yaşamınıza dokunuşunu izleyin. Özellikle de uzak olduğunuz ve kaçındığınız şeyleri denemeye özen gösterin, çünkü asıl ihtiyacınız olanlar onlar aslında.

Barışın ve affedin

Önce kendinizle barışın ve kendinizi affedin. Güçlü ve zayıf yanlarınızı kabullenin. Yaptığınızı düşündüğünüz tüm hatalarınızla, olduğunu varsaydığınız eksikliklerinizle ve kendinize yakıştırdığınız tüm etiketlerinizle barışın. Hoşunuza gitmeyen ve zihninizi rahat bırakmayan davranışları, peşinizdeki haksızlıkları ve sizi yaralayanları affedin.

Bahsettiğimiz şey gerçek anlamda barışmak ve affetmek! Bu biraz uzun ve zor bir yol olabilir; ancak terapi, egzersiz, yoga, meditasyon ve sosyal çevreniz, en önemlisi de kendiniz bu süreçte sizinle birlikte ve size yardım etmeye hazır. Ne büyük şans!

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.”

Değişime açık olun. Değişmekten korkmayın. Her şeyin bu kadar hızlı değiştiği bu zamanda, bizler nasıl değişmeden kalabiliriz ki? Sonucu beğenmezsek yine değişme şansımız var. Bu nedenle değişimin kendisi siz olun ve kendinizi değiştirin; dünyanız zaten değişecek.

İlginizi çekebilir!



Selen Kelecek

1988 yılında doğan Selen, Başkent Üniversitesi Spor Bilimleri Bölümü'nden mezun oldu ve Başkent Üniversitesi Spor Bilimleri Egzersiz ve Sportif Performans Ana Bilim Dalı'nda yüksek lisansını tamamladı. Hacettepe Üniversitesi, Sporda Psiko-Sosyal Alanlar üzerine doktorasını bitiren Selen, Başkent Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmakta. Yarışmacı olarak yer aldığı aktif spor hayatının ardından, farklı...



BLOOM SHOP