Cinsellik, hayatımızda önemli ölçüde yer kaplayan doğal gereksinimlerimizden bir tanesi. Ancak günlük yaşamın bu kadar içinde olmasına rağmen, zaman zaman ona gereken önemin verilmediğini ve cinsellik hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığımızı fark edebiliyoruz.
Bu ihmallerin sonucunda da ne yazık ki istenmeyen hamilelikler, mutsuz ilişki veya evlilikler ve sevgi eksikliğiyle büyüyen çocuklar meydana geliyor. Tüm bu olumsuz etkenlerin hiç yaşanmaması için önceden önlem alarak istenmeyen hamileliklerden korunmak için cinsellikte daha bilinçli ve dikkatli olmak çok önemli.
Cinsel farkındalığı arttırmak için en yaygın korunma yöntemlerini araştırdık.
En etkili doğum kontrol yöntemleri
1. Prezervatif
En yaygın korunma yöntemlerinden biri olan prezervatif; pratik, güvenli ve kolay erişilebilir bir seçenektir. Spermin lateks malzemeden üretilmiş bir koruyucu içerisinde kalmasını sağlar. Yalnızca istenmeyen gebelikten değil aynı zamanda HIV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da korur.
Normal prezervatiflerin yanı sıra gitgide popülerliği artan kadın prezervatifleri, lateks yerine poliüretandan üretilen seçenekleriyle latekse alerjisi olan kadınlar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Isı tutucu özelliği sayesinde vajina duvarlarına yapışarak prezervatif hissini en aza indirmektedir. Doğru kullanıldığında koruma oranı yüzde 99’dur.
2. Doğum kontrol hapı
Günlük olarak oral yolla alınan doğum kontrol hapları, servikal mukusu daha kalın bir hale getirerek spermin yumurtaya ulaşmasını engeller. İçerdiği östrojen ve progestin hormonları sayesinde adet döngüsünü düzenlemeye, hormonları dengelemeye, enflamasyonu önlemeye yardımcı olur. 28 günlük paketler halinde, 21 gün hormon takviyesi yapmayı 7 gün ise dinlendirme yöntemiyle placebo etkisini sürdürmeyi hedefler. Düzenli cinsel ilişkisi olan kadınların sıklıkla tercih ettiği bir korunma yöntemidir.
Doğum kontrol hapı nasıl kullanılır?
Doğum kontrol hapları 21 veya 28 adetli paketler halinde satılmaktadır ve genellikle bir karışıklık olmaması adına 28 günlük paketlerin kullanımı tavsiye edilmektedir. 28 günlük paketler, 21 günlük doğum kontrol hapı ve 7 günlük aktif olmayan placebo hapı içerir. Bu plasebo haplar, çeşitli B vitaminleri, magnezyum, demir, folik asit ve vitaminler gibi yararlı takviyeler içerir ve kullanımı boyunca gebelik riskini önlemeye devam eder.
Doğum kontrol hapları, kullanılmaya başlandığı günden 7 gün sonra hamilelikten koruma etkisini göstermeye başlar. Örneğin, ilk hap eğer pazartesi günü alındıysa güvenli cinselliğin ilk günü bir sonraki hafta pazartesi günü olacaktır. Bu nedenle bu 7 günlük süreçte prezervatif gibi diğer doğum kontrol yöntemlerine başvurulması tavsiye edilir.
Doğum kontrol hapına başlamak için en uygun zaman aralığı genellikle regl döneminin ilk günüdür. Hapın her gün aynı saatte kullanılması tavsiye edilmektedir. Kahvaltıdan sonra veya yatmadan hemen önce alınması, kolay hatırlanması açısından mantıklı zamanlamalardır.
Doğum kontrol hapında en önemli nokta, verimliliğinden tam fayda sağlayabilmek için günü gününe içilmesidir. Her zamanki saatinde hapı almayı unuttuğunuzda (eğer hala 24 saati geçmediyseniz) hemen içebilirsiniz. Ertesi günler de her zamanki saatinde almaya devam edebilirsiniz.
Hapı almayalı 24 saat geçmişse o gün için 2 hap kullanarak diğer günlerde her zamanki rutininize devam edebilirsiniz. Ama eğer daha uzun bir süre doğum kontrol hapınızı içmeyi unuttuysanız hapın koruma özelliğinin azalma ihtimalini göz önünde bulundurmalısınız. Cinsellik esnasında diğer korunma yöntemlerine başvurmanız gerekebilir.
Doğum kontrol hapı faydaları
Doğum kontrol hapının hamileliği engellemek haricinde bazı pozitif yan etkileri de bulunmaktadır. Bu faydalar kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte genel olarak aşağıdaki alanlarda etki göstermetedir:
- Akne tedavisi
- Yumurtalık ve göğüs kisti tedavisi
- Adet düzenleme
- Kemik erimesi tedavisi
- Yumurtalık kanseri tedavisi
- Rahim, yumurtalık ve fallop borusunda enfeksiyon tedavisi
Düzenli kullanıldığında hormonları dengeleyen ve adet döngüsünü belirli bir sıraya sokan doğum kontrol hapı, aktif cinsel hayatı olmayan ama çeşitli yumurtalık veya hormon problemleriyle mücadele eden hastalara da tavsiye edilmektedir.
Doğum kontrol hapı, kullanmayı bıraktığınızda etkisini kaybeder ve hamile kalmak isteyen anne adayları için herhangi bir sorun teşkil etmez.
Doğum kontrol hapı yan etkileri
Doğum kontrol hapının ilk kullanım zamanlarında bazı negatif yan etkileri olabilir. Bunlar kusma, baş ağrısı, mide bulantısı, kilo artışı, cinsel isteksizlik ve ruh hali değişimleri gibi geçici problemlerdir. Bu etkiler 1-2 hafta devam edebileceği gibi 2-3 ay şeklinde de seyredebilir. Ancak daha uzun süre devam ederse bir doktora başvurulması tavsiye edilir.
Doğum kontrol hapının dezavantajları arasında pıhtı oluşumu riskini arttırması mevcuttur. Ancak bu risk, hamilelik esnasında veya hamilelik sonrasında da pek çok kadında görülebilmektedir. Bu nedenle doğum kontrol hapının pıhtı atma riskiyle ciddi bir ilişkisi olduğuna dair herhangi bir netlik bulunmamaktadır.
Yapılan bazı İskandinav araştırmalarında, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanan kadınların göğüs kanseri riskinin artış gösterdiği saptanmış ama bu da herhangi bir kesinliğe kavuşmamıştır. Geçmiş yıllara oranla bugün kullanılan doğum kontrol haplarındaki hormon oranının da kanser riskini artırmaktan çok azaltmaya yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Doğum kontrol hapı alımını durdurmanız gereken durumlar
Çoğu insanda aşağıdaki yan etkiler görülmez ama görülme durumunda doğum kontrol hapının kesilmesi ve bir uzman kontrolünde devamına ya da sonlandırılmasına karar verilmesi gerekir.
- Nefes darlığı
- Çenede kasılma
- Ani, şiddetli sırt ağrısı
- Bacaklarda hassasiyet, acı ve ağrı hissi
- Şiddetli baş ağrısı
- Deri renginde değişim
- Görme bozuklukları
Ayrıca yeni doğum yapmış ve emzirmekte olan annelerin, herhangi bir kalp rahatsızlığı olanların, tansiyon hastalarının, damar tıkanıklığı problemi yaşayan kişilerin doğum kontrol hapı kullanması tavsiye edilmemektedir.
Doğum kontrol hapı hakkında bilinmesi gerekenler
Doğum kontrol hapıyla ilgili mutlaka bilinmesi gerekenler arasında, hapın herhangi bir cinsel hastalık riskine karşı koruyucu bir etkisi olmadığı bilgisi yer alır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar için prezervatif ya da aşı gibi alternatif yöntemler mevcuttur. Doğum kontrol hapının bulaşıcı hastalıkları önleme, geciktirme veya tedavi etme gibi işlevleri bulunmamaktadır.
Ancak PKOS gibi hormon bozukluklarının semptomlarını azaltmada ve tedavi aşamalarına katkıda bulunmada kullanılabilmektedir.
İlginizi çekebilir: Polikistik Over Sendromu (“PKOS”) Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Doğum kontrol hapı kolay ve taşınabilir bir korunma yöntemidir bu nedenle her zaman çantanızda bulundurarak unutma ya da evde bırakma ihtimalini yok etmeniz mümkündür.
Doğum kontrol hapına başlarken bir uzman görüşünden faydalanmak, varsa kullanılan diğer ilaçları belirtmek, geçirilen rahatsızlıkları veya hastalıkları doktora anlatmak önem taşır. Bazı ilaçlar doğum kontrol hapıyla etkileşime girerek hapın etkisini azaltabilmektedir.
Doğum kontrol hapının yaygın endişelerin aksine kısırlıkla veya doğurganlık oranının düşmesiyle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Aksine hormon seviyesini dengelediği ve adet döngüsünü düzenlediği için hamile kalma ihtimaline pozitif etkileri vardır.
Doğum kontrol hapı cinsellikte güvenli bir ortam yaratır. Böylece çiftler arasında daha huzurlu, mutlu ve rahat bir ilişki dinamiği oluşturmaya yardımcı olur. Kaygılı bir cinsel yaşama sahip olan veya istenmeyen gebelikle karşı karşıya kalan çiftler psikolojik olarak yıpranmaktadır. Bu nedenle doğum kontrol hapının hem fiziksel hem psikolojik anlamda birçok fayda sağladığından söz etmek mümkündür.
3. Ertesi gün hapı
Ertesi gün hapı, acil durum hapı olarak da bilinir. Risk taşıyan ve herhangi bir korunma gerçekleştirilmeden meydana gelen cinsel birleşme sonrası olası hamilelik ihtimalini engellemek için kullanılır.
Hapın içerisindeki etken madde, sperm yumurtaya ulaşmadan önce yumurtaya gider ve döllenmeyi engeller. Risk taşıyan ilişkiden hemen sonra ya da kısa süre içerisinde alınması şartıyla güvenli ve etkili bir yöntemdir. Ancak adet döngüsünü bozma, ruh hali değişiklikleri, beklenmeyen kanamalar, kusma gibi yan etkileri vardır.
4. Spiral (IUD)
2-3 santim civarlarında T şeklindeki küçük spiral araç, vajina içerisine yerleştirilir ve spermin yumurtayı döllemesinin önüne geçerek hamileliği engeller. Bir uzman tarafından doğru yerleştirildiğinde hamilelik ihtimalini yüzde 99 oranında engellediği tespit edilmiştir. Yaklaşık olarak 5-10 yıllık bir ömre sahiptir. 10 yıl içerisinde belirli aralıklarla kontrole giderek spiralin koruma durumunun kontrol ettirilmesi sağlıklıdır. Yan etkileri arasında düzensiz adet döngüsü ve menstrüel kramplar görülebilir.
5. Doğum kontrol implantı
Doğum kontrol implantı deri içerisine yerleştirilir ve 3 yıllığına olası hamilelik riskini ortadan kaldırır. Doğum kontrol hapında olduğu gibi servikal mukusu kalınlaştırma tekniğiyle spermin yumurtayı döllemesini engeller. Güvenli ve basit bir yöntem olmasına rağmen baş dönmesi, vajinit, deri problemleri ve ruh hali değişikliği gibi yan etkilere sahiptir. Ancak bu etkiler kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir.
6. Tüp ligasyonu
Tüp ligasyonu kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Bu yöntemi uygulamaya karar vermeden önce çocuk sahibi olmak istemediğinize dair yüzde yüz emin olmanız gerekmektedir. Tüp ligasyonu, dölyatağı borularının bağlanması ile gerçekleşir. Yöntem, cinsel istek veya adet döngüsünde herhangi bir yan etki göstermemektedir. Ancak bu işlemi geri almak mümkün değildir ve işlem sonrası gebe kalma ihtimali neredeyse sıfırdır.
7. Vasektomi
Vasektomi, tüp ligasyonunda olduğu gibi, erkeklere özel, kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Cerrahi işlemle gerçekleştirilen vasektomi ile erkeğin sperm taşıyan kanalları bağlanır. Bu işlemden sonra erkeğin bir kadını hamile bırakma olasılığı yok denecek kadar azdır. Hormonları, cinsel isteği ve ereksiyonu engellememektedir. Yüzde yüz emin olmadan vasektomi işleminin uygulanmaması gerekmektedir.
Yukarıdaki yöntemlerin haricinde sıklıkla tercih edilen takvim yöntemi ve geri çekilme yöntemi de doğum kontrol seçenekleri arasında yerini almaktadır. Ancak, ufak bir dikkatsizlik, takvim yönteminde yanlış hesaplama, spermin yumurtalarda canlı kalış süresi, geri çekilme yönteminde düşük ihtimalle de olsa yumurtaya sperm gitme ihtimali gibi durumlar nedeniyle, takvim yöntemi ve geri çekilme yöntemi riskli tercihler arasında yerini alabilmektedir.