YAZAN: BURCU ERBAŞ

Her yaşta ve mevsimde yumuşak, dolgun ve pürüzsüz dudaklara sahip olmak bir hayal değil. Sadece cildin geri kalanına gösterdiğimiz kadar ilgi isteyen bir bakım sürecine ihtiyaç duyuyor. Cildin en hassaslaştığı alanlarından biri olan dudaklar en az gözün altındaki deri kadar ince bir yapıya sahip. Böylesine çalışkan bir organımız kendine özel, doğru kurgulanmış bir rutini fazlasıyla hak ediyor. Her anınızda dolgun ve yumuşak dudaklar için bakım rehberi hazırladık.


Dudaklar neden kurur?

Dudakların kuruması nem eksikliğinden kaynaklanır. Hem bedenin içi, hem cilt tabakası hem de havadaki nem oranı dudakların sağlığı üzerinde eşit derece etkilidir. Dudakları oluşturan hücrelerin kendilerini onarma ve yenileme yetileri bedene ne kadar miktarda su girdiğine, havadaki nem oranına ve cilt bakımında kullanılan ürünlere bağlıdır.

Kuruyan dudaklar için bakım rutini

1. Peeling

Kuruyan dudakları nemlendirmek birinci içgüdümüz olsa da dudakları ilk olarak ölü derilerinden arındırmak daha sonra uygulanacak nemin daha derin tabakalara inmesine yardımcı olur. Aynı zamanda kuru ve çatlamış derileri gidererek dudaklara pürüzsüz ve dolgun bir görünüm kazandırır. Bir sonraki adıma; nemlendirmeye hazırlar. Uygulanacak bakım ürünlerinin etkinliğini, makyajınsa kalıcılığını arttırır.

Birçok dudak peeling’i yapma methodu vardır. Bunlardan birçoğu evde halihazırda bulunan doğal malzemelerle, ekstra bir çaba göstermeden yapılabilir. İlki her duşun sonunda, cilt su buharı ile yumuşamışken, temiz ve nemli bir diş fırçası, lif, kese yardımı ile dudakları ovmaktır. Ölü derilerin en yumuşak oldukları bu zaman peeling yapmak için idealdir; çok güç gerektirmeden, hassasiyete sebep olmadan dudaklar arındırılabilir.

İkinci yol ise günün her saatinde kolaylıkla uygulanabilir doğal bir ev yapımı dudak peeling ile yapılabilir. Küçük bir kasede bal ve toz şekeri karıştırmak, dudakları ölü deriden temizlerken nemlendiren pütürlü fakat yumuşak bir formül yaratır. Temiz dudaklara bu karışımı masaj yaparak uygulamak ve daha sonra ılık su ile yıkamak peeling için yeterlidir. En önemli nokta dudak derisine olabildiğince hafif baskılar uygulamaktır.

2. Nemlendirme

Dudakları nemlendirme iki yönden; bol su tüketmek ve doğru cilt bakımı uygulamakla çalışır. Yetersiz su tüketmek bedenin motor işlevlerini sekteye uğratabileceği gibi cilt tabakasının kalınlığını da azaltır. Bu dudaklar için de geçerlidir. Günde en az 2 litre su içmeye özen göstermek, bedenden su götüren gizli faktörler; kafeinli içecekler, acılı yemekler, alkole karşı dikkatli olmak dudakları içeriden destekler.

Dışarıdan bakımında ise dudakları en az cildimiz kadar nemlendirmemiz gerekir. Sabah, akşam ve ihtiyaca göre, örneğin kış aylarından daha çok yağ bazlı, cilt bariyerini güçlendirmeye yarayan etken maddeler içeren bir nemlendirici uygulamak gerekir. İçerisinde seramid, yağ asitleri, vazelin, pantenol, gliserin bulunan dudak ürünleri iyi nemlendiricilerdir. Aynı zamanda doğal yağlar; Hindistan cevizi yağı, Shea yağı, kakao yağı da iyi alternatifler oluşturur. Öte yandan içerisinde nane, tarçın yağı içeren dudak balmları, alkol bazlı içerikler, soğutucu özelliklere sahip olan mentollü nemlendiriciler dudakları nemlendirmekten çok kurutucu etkiye sebep olabilirler.

Cilt rutininden ilham alınabilecek bir bakım önerisi de dudaklara peelingden hemen sonra ince bir kat hyalüronik asit serumu uygulamak daha sonra yoğun bir nemlendirici sürmek olacaktır. Bu, hyalüronik asidin aynı ciltte etki gösterdiği gibi dudaklarda da nemin daha iyi şekilde hapsedilebilmesini sağlar.

3. Bütünsel destek

Cildin incelmesi yetersiz su tüketimi olduğu kadar artan yaşla ve beraberinde azalan kollajen seviyeleri ile de yaşanır. Bu nedenle zaman içinde incelmiş dudakları eski formuna kavuşturmanın bir yolu da kollajen takviyeleridir. Cildin elastikiyetini, nem tutabilme kapasitesini, kalınlığını etkileyen kollajenin doğal üretiminin desteklenmesi dudakların da görünümünü büyük ölçüde iyileştirir.

4. Çevresel faktörlere dikkat

Dudakların kurumasında rol oynayan ana dış faktörler hava ve yanlış cilt bakım ürünleridir. Havanın neminin giderek düştüğü, sert rüzgarların ve soğuğun arttığı sonbahar ve kış aylarında dudakları sert koşullardan korumak için içten dışa nemlendirmek kadar fiziksel engellerle de korumak gerekir. Rüzgarın ve soğuğun çok olduğu günlerde dudakları boyna sarılan atkı ile kapatmak en basit önemlidir. Klimalar, ısısı fazlasıyla yüksek kaloriferle dolu kapalı alanlar içinde en etkili çözüm havayı nemlendiren bir elektronik cihaz edinmektir.

Cilt bakımında kullanılan ürünleri dudaklara değdirmemeye ekstra özen göstermek de bir diğer önleyici adımdır. Birçok cilt bakım ürünü içerisinde dudak derisi için fazlasıyla sert olan asitler, alkol, kimyasal peeling ajanları, sebum dengeleyiciler ve nicesini içerir. Bu maddeler cilt üzerinde harikalar yaratsalar da dudakların kurumasına, kenarlarının çatlamasına neden olabilirler. Bu nedenle cilt rutinini yaparken hiç bir ürünün ne dudak ne de göz çevresine değmemesine dikkat etmek, elde kalan fazla ürünü de yıkamak önerilir.

Çevresel faktörlerin en zararlı olabileni; güneş karşısında dudakları korumak için her gün, yaz kış aksatmadan, yüksek korumalı bir güneş kremini dudaklara sürülmeli veya içerisinde SPF olan bir dudak nemlendiricisi uygulamalıdır.

5. Gece maskesi

Bedenin kendini yenilemesi ve onarması gece uykuda olur. Buna cilt yani dudaklar da dahildir. Bu nedenle peelingden sonra uygulanacak bir nemlendiricinin daha kalın, maske şeklinde uygulanması ve bir gece boyunca bırakılması doğal onarım sürecini destekler. Peeling sonrası kalın tabaka halinde Vazelin uygulayıp sabah yıkamak hızlı ve kolay bir dudak gece maskesidir.

6. Elleri uzakta tutun

Kuruyan dudaklar karşısında yapılabilecek en kötü davranış ölü derileri soymak, dudaklara bakım yapmak yerine sürekli olarak dille ıslatmaktır. Bu oldukça dürtüsel iki davranış dudakların halihazırda aldığı zarardan çok daha kötü bir duruma gelmesine; kanamasına, daha çok kurumasına, enfeksiyonlara savunmasız hale gelmesine, uçuk çıkmasına sebep olabilir. Bu nedenle dudaklar başta olmak üzere yüzün hiç bir bölgesine gün içerisinde elleri götürmemek, kurcalamamak ve yolmamak gerekir.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP