Gıda israfı, gıda arz güvenliğini tehlikeye atmanın yanısıra, sera gazı emisyonunu arttırıyor ve gereksiz su, enerji, gübre ve tarımsal alan kullanımına neden oluyor. Ekonomik sonuçları kadar kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından yıkıcı etkiler gösteren gıda israfı, tüm dünya için son derece önemli bir mesele.
İşte tam da bu konulara dikkat çekmek, sürdürülebilir gıda üretiminin önemini anlatmak, gıda israfı ve açlığa karşı farkındalığı artırmak ve harekete geçmek amacıyla 16 Ekim’i her yıl 150’den fazla ülkede “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanıyor.
İlginizi Çekebilir: Röportaj: Emine Aksoydan ile Sürdürülebilir Yaşam
Gıda israfının geldiği boyut
Dünyada üretilen besinlerin üçte biri kayboluyor veya atık olarak israf ediliyor. Meyve ve sebzeler için bu oran yüzde 45’i buluyor. Diğer yandan 820 milyondan fazla insan hala her gün açlık çekiyor!
Yapılan çalışmalara göre, her yıl 1.3 milyar ton yiyecek israf ediliyor. Bu miktar, tüm Sahra Altı Afrika bölgesinde üretilen yiyecek miktarına denk geliyor. Gelişmiş ülkelerde marketten alınan gıdaların yaklaşık üçte biri evsel atık olarak israf ediliyor. Bu kayıp oranları; tahıl ve baklagillerde toplam üretimin yüzde 15’ini, meyve ve sebzelerin ise yüzde 35’ini buluyor. (Premanandh, 2011)
Bir domatesi üretmek için 13, bir portakalı üretmek için ise 50 litre su kullanıldığını biliyor muydunuz?
İlginizi çekebilir: Su Kaynaklarını Korumak İçin Yapabileceklerimiz
Gereğinden fazla sebze meyve almak, uygun koşullarda saklayamamak veya daha evlerimize gelmeden hava/iklim koşulları kaynaklı olgunlaşmış ya da hasar görmüş meyveleri kurtarmak; kaynaklarımızı korumak adına da mühimdir.” –
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)
16 Ekim’i aynı zamanda Dünya Ekmek Günü olarak da kutluyoruz. Alınan her dört ekmekten bir tanesi çöpe gidiyor. Bu durum, gıda israfını önlemek adına bir an önce harekete geçmemiz gerektiğinin göstergelerinden sadece bir tanesi!
İlginizi çekebilir: Dünya Çevre Günü: Covid-19 Süresince Karbon Emisyonları Yüzde 17 Azaldı
Peki 5 adımda israfı nasıl önleyebiliriz?
Alışveriş listesi yapmak
“Gereksinim kadar” kelimesi burada da devreye giriyor. Bizim için “yedek” olan bir besin, başkaları için “elzem” olabiliyor. Markete gitmeden önce mutlaka buzdolabı ve kiler dolaplarımıza bakmamız; “neler var, tarihleri ne durumda, nelere ihtiyacım var” gibi soruların cevabına göre alışveriş listesi oluşturmamız gerekiyor.
Planlı olmayı sevenler, kendilerine 1-2 haftalık menü oluşturup ihtiyaçlar dahilinde liste hazırlayabilirler. Gıda israfını önlemek için öğün hazırlığı yapmak, hem zaman tasarrufu hem porsiyon kontrolü konusunda oldukça etkili bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Aldıklarımızı tüketmek, değerlendirmek
Aldığımız besinleri ziyan etmeden değerlendirmek de çok önemli! Eğer o gün içerisinde o meyveyi/sebzeyi yiyeceksek, olgun olanları satın almamız gerekiyor.
Mesela muzlarımız evde olgunlaştıysa kek, kurabiye veya puding gibi tarifler deneyebilir, kabuklarını soyup dilimlenerek buzlukta 6 aya kadar saklayabiliriz. (Üzerine tarih yazmayı unutmayalım!) Donmuş muzlar, smoothie ya da dondurma tariflerinde kullanılabilir.
Sebzeleri, zeytinyağlı sebze yemeği haline getirip fazlasını porsiyonlar halinde dondurucuda muhafaza edebiliriz. Donduramadığımız sebzeleri ise haşlayıp blenderdan çekerek çorba haline getirebilir ve cam kavanozlarda saklayabiliriz.
Reçel, komposto ve turşu gibi geleneksel gıda hazırlama/saklama yöntemlerimizi kullanabiliriz.
Yiyecekleri taze tutmak, doğru şekilde saklamak
Buzdolabının ısısını kontrol etmek ve düzenli aralıklarla temizlemek gıdamızın kalitesini korumak adına etkili bir yöntem! Elma, domates, avokado gibi etilen (bu hormona bitkilerin büyüme hormonu diyorum) salınımı yapan meyve sebzeleri ayrı ayrı muhafaza edebiliriz.
Etilen, bazı meyve ve sebzelerin olgunlaşınca saldıkları, gaz formunda bir hormondur ve bu hormon taze meyvelerin daha hızlı bir şekilde olgunlaşıp çürümesine neden olur.
Bu hormondan faydalanabiliriz! Avokadoların olgunlaşması için olgun elmalarla bir araya koymak, 1-2 gün içinde avokadoların olgunlaşması için yeterli.
Küçük porsiyonlar tercih etmek
Gereksinimlerimizi düşünüp, planlı ve porsiyon kontrollü hareket etmemiz gerekiyor.
Restoranlarda bitiremediğimiz yiyecekleri paketletmek
Bu konuda utanmak, çekinmek yok! Restoranlardayken artan yiyecekleri paketleyip ertesi gün değerlendirebilir veya patili dostlarımızla paylaşabiliriz. Yeter ki çöpe gitmesin, israf olmasın!
Gezegenimizin geleceği için bir an önce farkına varıp harekete geçmemiz gerekiyor. Gezegen B planı yok! Gelin el ele verelim gezegenimize olan sorumluluğumuzu yerine getirelim.
Daha farkında yarınlara…
İlginizi çekebilir: Çevreye Duyarlı 6 Belgesel Önerisi
Kaynak: Dünyada ve Türkiye’de Gıda İsrafını Önleme Çalışmalarının Değerlendirilmesi