Yüksek başlangıçlar, birkaç ay korteksin devreden çıkması, göklerde uçuş. Ardından hızlı bir yere çakılış. Sonra belki ayrılık, belki sürünceme, alışkanlık enerjisinin devreye girmesi ve belki birkaç ay ya da yıllar sonra bir’leşememiş olmanın getirdiği o hazin son… Karmik ilişkilerin kaderi çoğu zaman bu şekilde oluyor. Peki, nasıl başa çıkacağız bu ölüme benzeyen, bir parçamızın ister istemez acı vermekten ya da acı çekmekten öldüğü fakat kimsenin gerçekten ölmediği bu ayrılık enerjisi ile?
Geleceğim, bekle dedi, gitti… Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu… Ama kimse ölmedi.
Özdemir Asaf – Çizik
Ayrılık enerjisi ile nasıl başa çıkıyorsunuz?
Kalbimizi kapatarak mı, “acımadı ki!” yaparak mı? Gerçekten sevgi hissetmediğimiz sayısız adamı, kadını hayatımıza katıp katıp çıkararak mı? Acıdan kaçıp bir daha asla aşık olmayarak mı? Aşık olsak da, ilişkiye hazır olmadığımızı bahane edip olay yerini terk ederek mi? Ya da kendimizle kıyasıya bir mücadele vererek ilişkiyi yıpratarak, sevdiğimiz insanı inciterek mi? Kaç, savaş ya da don: Stresle karşılaştığı zaman limbik sistemin en iyi bildiği kombo.
Gerçek aşka inanır mısınız?
Aşk birlik ister. Egoların ötesinde, ‘bir’ olmaya inanır mısınız? Sizin için yaratılmış birinin, birilerinin de sizi aradığına? Tam sevilmek istediğiniz şekilde sizi sevecek, tam sevmek istediğiniz şekilde size kendini sevdirecek birine?
Birbirine sonsuz sevgi, güven ve aidiyetle bağlı bir anne-babanın çocuğu olarak, ben bunların tümüne inanırım. Sorunları birlikte göğüslemiş, hayata karşı amansız bir mücadele vermiş, kavga da etmiş, inşa da. Yıllarca ayrı yaşamak zorunda kalsa da, birbirini bir kez bile aldatmamış iki insan. Geçmişte ödedikleri bu bedellerin şu anda tadını çıkaran, keyfini süren iki insan.
Eğer henüz bulamadıysanız, onca acıya rağmen yine de gerçek aşkın bir gün gelip sizi bulacağına inanıyorsanız, sizin olana yol açmak adına, Buddha’nın dediği gibi, sizin olmayanı asaletle bırakabilmelisiniz.
Çok sevdiğimiz insanlar bir yıldız gibi yaşamımızdan kayıp gittikleri zaman çok üzülürüz. Sistemin onları, bizi daha güzel bir ilişkiye hazırlamak için atmış olabileceği ilk etapta aklımıza gelmez. Belki aylarca, hatta yıllarca, bazen de bir ömür boyu yas tutarız. Artık demir alma vakti gelmişse zamandan, gemi limandan kalktığı zaman ne yapmalı peki?
Ayrılık enerjisi ile başa çıkmanın sağlıklı yolları
Acınızı çekin, yasınızı tutun
Limbik sistem acıdan kaçmak ister. Onun için de ayrılık söz konusu olduğunda insan kendini oyalayacak başka şeylere odaklanmaya çalışır. Oysa ayrılık bir yas alanıdır. Birden yeni bir ilişkiden medet ummaktansa, kendinize süre verin. Ex’leri arayıp sormayın. Ağlayın, fotoğraflara bakın, vedalaşın. Acıya karşı koymadığımız zaman hüzün ve keder enerjisi bedenimizi terk edebilir. Aksi halde bedende kilitlenecek ve bir sonraki ilişkiye yansıyacaktır. Yas sürecinde iki, üç haftayı geçirmemeye çalışın. Kronik hale gelmesin.
Umutsuzluğa kapılmayın
Sizi bekleyen yeni bir aşk var. Bu bir son olsa da, yeni gerçekliği düşleyebilir, tam istediğiniz gibi bir ilişkiyi yaşamınıza çekebilirsiniz. Biri sizden alındıysa, emin olun daha güzeli geleceği içindir! Bu süreçte sevdiklerinizden destek alın, sizi pohpohlayıp şımartmalarına izin verin.
Korktuğunuz, uzun süredir yapmak istediklerinizi yapın
Hepimizin bir yapılacaklar listesi vardır. O listeden sırayla birkaçını seçin. Belki kısa bir seyahat, belki doğa tatili, size iyi gelen yeni etkinlikler ve aktiviteler, belki doğa sporları, paten ya da dans. Hayatınıza renk ve enerji katın.
Bir ara verin
Bir sonraki ilişkinizden önce, kendi içinize döndüğünüz, hayatın tadını biraz kendi kendinize çıkardığınız, iç hesaplaşmalarınızı yaptığınız, tırtıldan kelebeğe geçtiğiniz bir süre olsun. Bir önceki ilişkinin acısını dindirmek için hemen kendinizi kısa bir süre içinde yeni bir ilişkiye açmayın. Önce bitmiş olan ilişkinizin enerjisinden kurtulmak için kendinize zaman verin.
İçinde çok eğlendiğiniz renkli bir hayat kurun
Yaşamdan tat alıyor musunuz? Kendi hayatınızın içinde eğleniyor musunuz? Yalnızken de keyifli misiniz? Biri sizin hayatınıza dahil olduğunda orada kalmak isteyecek mi? Enerjik, canlı, muzip bir hayatınız var mı? Çünkü o hayat eğlenceliyse, aşk enerjisini de çekecektir.
Yaratım gücünüzü kullanın
Belki bir önceki ilişkiniz tesadüfen başınıza geldi. Oysa hayatınıza girmesini istediğiniz kişiyi, ilişkiyi yaratım gücünüzü kullanarak da kendinize çekebilirsiniz. Her gün bir süre düş kurmaya ayırın. Bir düş panosu tasarlayın. Nasıl biri? Hangi niteliklere sahip? Birlikte neler yapıyorsunuz? Nasıl bir ilişkiniz var? Düşleyin. İnanın. Yaratın. Yaşayın!