Cilt Bakımında Salyangoz Özü: Nedir ve Nasıl Cruelty-Free?

Salyangoz, cilt bakımı ve cruelty-free aynı cümlede kullanıldığı zaman birçoğumuz için oldukça şaşırtıcı duyulabiliyor. Cilt bakımı ve güzellik konularında yenilikçi yaklaşımı ile ünlü Güney Kore’nin en ünlü içeriklerinden biri olan salyangoz özü, faydaları ve yapım süreci ile birçok kişinin cilt bakım rutinindeki eksik parçayı dolduruyor. Sizin için salyangoz özü nedir, nasıl üretilir ve kimler, nasıl kullanmalı, araştırdık!

Salyangoz özü nedir?

Salyangoz özü ilk defa Şili’de çalışan tarım işçilerinin salyangozlar ile kontaklarından sonra ellerinin gözle görülür şekilde daha yumuşak olduklarını keşfetmeleri ile klinik olarak araştırılmaya başlanıyor. Bu nedenle diğer etken maddelere oranla çok yeni bir içerik. Buna rağmen orijinleri Antik Yunan’a dayanıyor. 2017 yılında ise Güney Kore’de yürütülen birçok başarılı araştırma sonucu ilk olarak Kore’de, daha sonra tüm dünya çapında birçok cilt bakım ürünün temel içeriklerinden birisi haline geliyor.

Salyangoz özü, salyangozların belirli bir stres altında bırakıldıklarında salgıladıkları sıvıdan elde ediliyor. Fakat bu sıvı, salyangozların hareket ederken arkalarında bıraktıkları sıvı ile aynı olmuyor. Farkları, salyangozların stres halinde iken ürettikleri bazı hormonların cilt sağlığını desteklemesinde yatıyor.

Salyangoz özü nasıl elde edilir?

Salyangoz özü, salyangoz çiftiliklerinde üretiliyor. Çiftlikte yani doğal yaşam ortamlarında 1-2 ay boyunca serbest bırakılan, güçlenen ve büyüyen salyangozlar toplu halde laboratuvarlara gönderiliyor. Burada salyangoz özünü kullanan birçok marka farklı teknik ve methodlardan faydalanıyor. Buhar, karanlık, sıcaklık gibi doğal çevresel uyaranlar kullanılarak salyangozlar bir süre boyunca strese maruz bırakılıyor. Bu sürede üzerinde bulundukları platform salgıladıkları sıvıyı topluyor. Daha sonra salyangozlar yeniden çiftliklerine götürülüyor ve 1-2 ay boyunca güçlenmeleri ve sağlıklarını toplamaları için doğal yaşam alanlarında bırakılıyor.

Salyangoz özü cruelty-free mi?

Süreç boyunca salyangozların fiziksel bütünlüklerine zarar verecek hiç bir uygulama yapılmadığı için salyangoz özü için cruelty-free denebiliyor. Diğer hayvan temelli içeriklerin aksine salyangozların uzun ve sağlıklı bir ömür sürmeleri hem özün daha etkili olmasını hem de ekonomik zararın en aza indirilmesini sağlıyor. Özü alınan salyangozlar doğada birçok kere rastladığımız salyangozlarla aynı türde olmuyor. Çiftliklerin bulundukları yerlere oldukça uzak habitatlar, örneğin Afrika ‘da doğal olarak bulunan salyangoz türlerinden yararlanılıyor. Ek olarak sağlıklı salyangozlar çok daha etkili özler salgılayabiliyor.

Öte yandan salyangoz özü üreten markalar, salyangozları nasıl zararsız bir strese maruz bıraktıklarını direkt olarak kamuyla paylaşmıyor. Markaların kendi yaptıkları açıklamaları ve gizli bilgi olarak tuttukları resmi belgelerin dışında, bu süreç henüz herhangi bir dış göz tarafından yazı, fotoğraf veya video ile desteklenemedi.

Salyangoz özünün faydaları neler?

Cildi nemlendirir.

Salyangoz özü içerisinde cilt bariyerini güçlendiren birçok nemlendirici madde bulunduruyor. Bu nemin ciltte hapsedilmesini sağlarken çevresel etmenlerin bırakacağı zararı da en aza indiriyor.

Kollajen üretimini destekler.

Hücresel yenilenmeyi sağlayan ve cildimiz tarafından doğal olarak üretilen kollajen, çevresel etmenler ve yaşın ilerlemesi ile azalabiliyor. Sonucunda da ciltte yaşlanma belirtileri; ince çizgiler, sarkma ve matlaşma görülebiliyor.

Salyangozlar, özün yapımı sırasında stres altında bırakıldıkları için salgıladıkları sıvıda kendilerini korumalarını ve herhangi bir tehlikede iyileştirebilmelerini sağlayan içerikler bulunduruyor. Büyüme faktörleri olarak adlandırılan kollajen ve elastini doğal olarak içeren bu öz, cilde uygulandığı zaman cilt hücrelerin de yenilenmesini ve yeni kollajen üretmesini tetikliyor. Sonucunda ince çizgiler kayboluyor, cilt daha genç bir görünüme kavuşuyor.

Cilt hassasiyetlerini yatıştırır, yaraları iyileştirir ve yenilenmesini hızlandırır.

Salyangozların stres altında bırakılması sonucu salgıladıkları sıvının en temel içeriğini Allantoin oluşturuyor. İyileştirme özellikleri ile bilinen Allantoin hücresel yenilenmeyi hızlandırarak ciltteki hassasiyetleri yatıştırıyor, var olan yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.

Cilt lekeleri ile savaşır.

Salyangoz özü AHA+BHA asitlerinden hassas ciltlerin de kullanımına en uygun olan glikolik asiti içeriyor. Glikolik asit bir kimyasal peeling aracı olarak cildin ölü derilerinden arınmasını sağlıyor. Sonucunda cilt tonu eşitleniyor, aydınlanıyor ve pürüzsüzleşiyor.

Doğal bir anti-inflamatuar ve antioksidandır.

Salyangoz özü, cildin enflamasyon yükünü azaltarak çoğu cilt problemi; akne, egzamanın oluşmasını engelleyen anti-inflamatuar çinko ve manganez elementlerini içeriyor. Aynı zamanda en güçlü antioksidanlardan A ve E vitamini ve kollajen üretimini destekleyen bakır peptitleri bulunduruyor.

Salyangoz özünü kimler, hangi etken maddelerle beraber kullanabilir?

Nemlendirici ve iyileştirici özellikleri ile ön plana çıkan salyangoz özü her cilt tipi tarafından gündüz, gece veya her ikisinde de rahatlıkla kullanılabiliyor. Her tür cildin, tipi veya sorunu ne olursa olsun, bariyerini güçlendirerek çevresel etmenlere olan hassasiyetini arttırıyor, nemi hapsediyor ve hücresel yenilenmeyi destekliyor.

Diğer çoğu etken madde; retinol, C vitamini, AHA+BHA asitleri ile beraber kullanılabilen salyangoz özü diğer nemlendirici içeriklerle; hyalüronik asit, doğal yağlar ile de eşleştirilebiliyor.

Vegan olan kişilerin ise hayvansal bazlı bir ürün olduğu için salyangoz özü içeren ürünleri pas geçmeleri gerekiyor. Ek olarak salyangoz özü üzerinde yapılan araştırmaların oldukça yeni ve diğer etken maddelere oranla az sayıda olduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var. Ortaya konan sonuçlar oldukça umut verici olsa da bu konuda daha çok araştırma yapılması gerekiyor. Bu nedenle eğer ciddi bir cilt probleminiz varsa ilk olarak dermatoloğunuza danışmalısınız!