Farmhood markasının kurucusu Selin Arslan ile tarım ve gıda teknolojileri alanında bir söyleşi yaptık. Farmhood ise freeze-dry teknolojisinden faydalanan bir marka. Günümüzde pratik ve sağlıklı tarifler revaçta iken Farmhood markası pratikliği ve tazeliği bir arada tutuyor. Selin de markanın mantrasını “Naturally Healthy” olarak yorumluyor. Selin’e bu keyifli ve bilgilendirici söyleşi için teşekkür ederiz!
Bize kendinden bahseder misin?
İsmim Selin Arslan ve Farmhood isimli bir gıda girişiminin kurucusuyum. 2015 yılında Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum ve 5 sene kurumsal firmalarda tedarik zinciri alanında çalıştım. 2020 yılında tarım ve gıda teknolojileri alanlarında çalışmak istediğime karar verdim ve bu alanda çalışmak için adımlar atmaya başladım.
Tarım ve toprak ile tanışma hikayeni bizimle paylaşır misin? Farmhood nasıl başladı?
Farmhood markası tarım ürünlerimizi doğal yapısından uzaklaşmadan, daha katma değerli bir şekle getirme hayali ile ortaya çıktı. Ülkemizin tarımsal kaynaklarını koruyup geliştirmek, tarımsal üretimin değerini artırmak ve gıda israfını azaltmak için yola gelişen gıda teknolojileri ile çıkmam gerektiğine karar verdim. Uzun süre tedarik zinciri alanında tecrübe kazandıktan sonra 2021 yılında kurumsal hayattan ayrıldım. Bodrum’daki mandalina bahçemizin mahsullerini nasıl değerlendirebileceğimi araştırırken bölgedeki çiftçi, lokal üretici ve ziraat mühendisleri ile görüştüğümde Bodrum mandalininin çok çekirdekli olması sebebiyle değerinin azalırken bakımsızlıktan dolayı kalitesinin de düştüğünü öğrendim. Yeni nesil işleme teknolojilerine olan ihtiyacı burada da görünce, Farmhood’un faaliyetlerine yüksek bir gıda kurutma teknolojisi olan Freeze Dry yöntemiyle üretilmiş sağlıklı atıştırmalıklar geliştirerek başladım.
Farmhood’un bir mantrası var mı? Bunu müşteriye nasıl iletiyorsun?
Farmhood için kullanmayı en çok sevdiğim tabir “Naturally Healthy”. Meyve ve sebzelerin doğallıklarından uzaklaşmadan, herkesin tüketimine uygun lezzetli atıştırmalıklar ve gıdalar haline getiriyoruz. Bunu müşterilerimize ürün gamımızda bu amaca hizmet etmeyen hiçbir ürün bulundurmadan ve sürekli bilgi paylaşımı yaparak yansıtmaya çalışıyoruz. Ben bu işe başlamada önce paketli gıda almaktan biraz çekiniyordum diyebilirim. Bana doğallık hissini veren marketten malzemeleri kendim alıp bir şeyler hazırlamaktı ancak her zaman buna vaktim olmuyordu. Bu süreçte sağlıklı gıdaların doğru şekilde paketlenmesi ve paketli gıda olarak satılmasının şart olduğunu öğrendim; çünkü hem ürün dış etkenlere karşı korunuyor hem de en doğru saklama koşulları bu şekilde sağlanıyor. Sağlıklı ve doğal ürünlerin yüksek gıda teknolojileri kullanılarak da sürdürülebilir bir şekilde üretilebileceğini anlatmaya çalışıyoruz.
Kısaca freeze-dry teknolojisi nedir? Tazeliği ve besin değerleri nasıl korunuyor?
Dondurarak kurutma, dünyanın en gelişmiş kurutma teknolojisidir. Yüksek sıcaklık altında gerçekleşen geleneksel kurutma yöntemlerden farklı olarak ürünlerin içerdikleri nem, düşük sıcaklık ve düşük basınç altında uzaklaştırılır. Böylece ürünler, neredeyse tüm nemini kaybederken yüksek sıcaklığın sebep olduğu bozulmalar yaşanmaz. Aynı zamanda geleneksel kurutma yöntemlerinde ürünlerin içerdikleri nem ancak belli bir seviyeye kadar uzaklaştırılabildiği için raf ömrü kısıtlıdır.
Bu yöntem sayesinde gıdanın besin değerlerini %97 oranında koruyabilmemizin yanı sıra ürünlerin orijinal formunu bozmadan kıtır kıtır atıştırmalıklar haline getiriyoruz. Ayrıca dondurarak kurutma teknolojisi ile tazeliğini kaybederek bozulacak ürünlerin hiçbir katkı maddesi eklenmeden çok daha uzun süre saklamayı başarabiliyoruz. Atıştırmalık olmalarının yanı sıra yemeklerde ve tatlılarda da kullanılabiliyor ve 20 sene kadar nem almayan ambalajında bozulmadan saklanabiliyor.
Her ürün freeze-dry ve cipsleştirilmeye uygun mu yoksa belli kriterler var mı?
Aslında her ürün hatta her yemek freeze dry işlemine sokulabilir. Ancak yağ veya nişasta oranı yüksek, su oranı düşük tarım ürünleri gibi hammaddeler freeze dry işlemine tabi tutulduğunda ortaya ya lezzetli bir ürün çıkmıyor ya da zaten düşük olan su oranını düşürmek çok anlamlı olmuyor. Bu sebeple ürünleri denemek gerekiyor ve ortaya çıkan ürünün lezzetine göre üretimine devam ediyoruz. Örnek vermek gerekirse; patates nişasta oranı yüksek olduğundan, avokado yağ oranı yüksek olduğundan ve kuruyemişler de zaten su oranı düşük olduğundan denemelerden geçemeyen ürünler. Mevcut ürün gamımızda sadece çiğ meyve ve sebzeler var, çünkü hem herkesin tüketebileceği hem de besin değerlerini tamamen koruyan bir ürünlerle başlamak istedik. Haşlama gibi basit ön işlemlerde bile besin değerini bir nebze kaybediyorsunuz. Ön işlem uygulayacağımız ürünleri bir sonraki aşamada, Ürge çalışmalarının sonrasında dahil etmeyi planlıyoruz. Sebze ve meyve cipslerimize ön işlem uygulayarak çeşnilendirme ve fonksiyonel özellikler kazandırma üzerine denemeler gerçekleştiriyoruz. Böylece farklı damak zevklerine ve arayışlara hitap edecek sağlıklı atıştırmalıklar üretmek istiyoruz.
Her alanda olduğu gibi tarım alanı da yaratıcı fikirlere çok açık. Sana göre yaratıcı tarım ne demek? Başka fikirlerin var mı?
Tarım ülkemizde yeni yeni değer kazansa da, dünyada uzun süredir önemli bir pozisyonda. Özellikle Hollanda ve Amerika’da hem gıda alanında hem de tarım alanıda çok farklı teknolojiler var. Birçoğu israfı azaltmak, daha az kaynak kullanarak daha kaliteli ve daha çok ürün üretmek üzerine şekilleniyor. Ben israfı azaltırken ürünlerin doğallıklarından uzaklaşmamayı; yani kalitesini korumayı işin hem yaratıcı hem de heyecan verici tarafı olarak görüyorum. Bir de, günümüzde sağlıklı bir ürün yaratırken farklı ihtiyaçları olan birçok kitleye hitap etmek gerekiyor. Farklı beslenme şekillerine hitap ederken lezzeti yakalayabilmek, örneğin vegan olmayan birinin de tadını beğendiği için vegan bir ürünü almasını sağlamak istiyorum. Sağlıklı ama lezzetli atıştırmalıklar için gıda teknolojilerinden faydalanarak keşfedilebilecek çok ürün var. Hem teknolojiyi bulabilmek hem de farklı tarifleri deneme yanılma yoluyla test etmek gerekiyor.
En sevdiğin meyve ve sebze nedir?
Benim ürünlerimiz arasından favorilerim ananas cipsi ve mısır cipsi. Taze ananası çok severim ama hızlı bozulduğu ve yemesi çok pratik olmadığı için markette pek elim gitmez. Geleneksel yöntemlerle kurutulmuş ananaslar ise şekerlenmiş oluyor ve bana taze ananas hissini vermiyor. Bu sebeple taze ananas tadında ama atıştırmalık gibi kıtır olan ananas cipsimizi çok seviyorum. Çıtır çıtır mısır tanelerini ise yemek çok eğlenceli.
Farmhood ürünlerinin kullanım alanlarını sen nasıl deneyimliyorsun?
Ben evde kendi hazırladığım yemekleri tüketebildiğim zaman sağlıklı beslendiğimi hissediyorum. Çünkü içine neyden ne kadar koyduğumu, hangi malzemeyi kullandığımı biliyor oluyorum. Çok yoğun çalıştığım için ise pek fazla hazırlık zamanım kalmıyor ve yediklerim sıkıcılaşabiliyor. Bu durumda sebze cipsleri çok işime yarıyor, çünkü normalde kıtır kıtır olan freeze dry ürünler, su eklendiği zaman taze sebze ile aynı işlevi görüyor. Karnabahar, brokoli ve bezelye gibi ürünleri yemeklere de ekleyip hem sebze yemiş oluyorum hem de çeşitlilik yaratıyorum. Sabah kahvaltılarında ekmek alternatifi olarak ve dipsoslarla pancar cipsini çok yakıştırıyorum.
Meyveleri genellikle tek başına birkaç tane ağzıma atarak tüketiyorum, ama meyvelerin sağlıklı tatlı tariflerinde yine hem pratik olmaları hem de yoğun renk ve aromaları sayesinde kullanımı o kadar uygun ki en çok o tarifler aklıma geliyor. Marketlerde özellikle kırmızı meyveleri mevsimi dışında aldığınızda çok tatsız oluyor. Freeze dry sayesinde mevsiminde toplanan ürünler bozulmadan mevsimindeki gibi saklanabiliyor.