YAZAN: MİRAY AKIN

Rüyalarımızda sonsuz bir olasılık içerisinde hareket edebiliyor, uçabiliyor veya en büyük korkularımızla yüzleşebiliyoruz. Her ne kadar rüyalarımız bize özel olsa da yarattığımız bu ütopik evrende gördüğümüz bazı sembollerin evrensel spiritüel anlamları da bulunuyor. İşte rüyalardaki yaygın spiritüel semboller ve anlamları.


Rüyalarımızdaki mesajları nasıl ortaya çıkarabiliriz?

Rüyalarımız bizlerle sembolik bir dille iletişim kurabiliyor. Bu alegoriyi anlamak ve anlamlandırmak içinse rüya yorumcuları uyanır uyanmaz rüyalarımızı yazmanın, onların içindeki birden fazla mesajı ortaya çıkarabilmemiz için önemli olduğunu belirtiyor. Rüyalarımızı hatırlamak için bir niyet belirlemek ve uykuya dalmadan önce rahat ve sakin bir atmosfer yaratmak da rüyalarımızın içerisine gizlenen bu spiritüel mesajları bulabilmek adına önem taşıyor.

Mucizevi sayılar

Rüya yorumcuları, rüyalarımızda gördüğümüz bazı sayıların bizlere rehberlik edebileceğini belirtiyor. Örneğin 1111 sayı dizisinin görülmesinin daha yüksek bir titreşim frekansına açılan bir portalı temsil ettiği söyleniyor. Ancak bu sayı dizisini rüyamızda görmemiz kadar o anda ne düşündüğümüz ve ne hissettiğimiz de önem taşıyor.

Mucize sayılar olarak kabul edilen 1, 2 ve 3’ün anlamlarını bilmek de ruhumuzun derinliklerini çözebilmemiz adına önem taşıyor. Örneğin; 1 gücünüzü fark edin, 2 başkalarıyla bağlantı kurduğunuzda önemli düşüncelere yönelin ve 3 büyük hayaller kurun anlamına gelebiliyor. Bu rakamların birleşimleri ile oluşan 11 ve 22 gibi sayı dizilerinin anlamlarını bilmek de oldukça önemli. Çünkü 11 sayısı evrensel içgörünün ve ilahi ışığın sembolü olarak kabul edilirken 22 sayısı ise kişiyi daha pozitif ve sevgi dolu olmaya yönlendiriyor.

Gökkuşağı ve renkler

Rüya yorumcuları, rüyada gökkuşağı görmenin rüyanın gerçek olabileceğine işaret ettiğini belirtiyor. Bilinçli seçimler yapmamız gerektiğine dair bir işaret olan gökkuşağının yedi rengi de aynı şekilde spiritüel bir anlam taşıyor. Vücuttaki yedi ana çakra ile örtüşen gökkuşağının yedi rengine odaklanmak ve gökkuşağında en çok hangi rengin bulunduğunu hatırlamaya çalışmak manevi ipuçlarını toplamak için gerekli

Örneğin kök çakra kırmızı renk ile ilişkili olup, rüyada bu rengi görmek güvende olduğumuza ve korunduğumuza dair spiritüel bir işaret olabilir. Turuncu, yani sakral çakranın rengi; yaratıcı ve ilham verici olduğumuzu gösterirken rüyamızda sarı yani solar pleksus çakrasının rengini görmek kendimizden emin olduğumuza dair bir sinyal veriyor olabilir.

Kalp çakrasının rengi olan yeşil, koşulsuz sevgiye dair spiritüel bir anlam taşırken boğaz çakrasının rengi olan gök mavisi ise doğru bir yol izlediğimize dair bize bir işaret veriyor. Üçüncü göz çakrası ile ilişkilendirilen indigo rengini görmek ise evrensel bilgelikle kuşatıldığımıza dair bir sembol niteliği taşıyor. Son olarak taç çakranın rengi olan mor veya beyaz ile rüyada karşılaşmak göksel kaynağa bağlı olduğumuzu ifade ediyor.

Hayvanlar

Sayılar ve renkler kadar bazı hayvan sembolleri de rüyalarda spiritüel bir anlam taşıyor. Rüya yorumcuları rüyalarda karşımıza çıkan hayvanların genellikle güçlü manevi koruyucuları temsil ettiğini söylüyorlar. Rüyamızda devamlı olarak spesifik bir hayvanı görüyorsak da onun tarihsel sembolizmini ve öğretilerini araştırmamızı öneriyorlar. Ancak rüyalarda yaygın bir şekilde görülen hayvanların sembolik anlamlarını bilmek çıkacağımız ruhsal yolculuğu anlamlandırmak adına oldukça önem taşıyor.

Örneğin ilgi çekici bir rüya sembolü olan yılan, her ne kadar çoğu zaman tehlikeye işaret olarak yorumlansa da bilgeliğe ve olumlu yönde gelişime de işaret ediyor. İçimizde kabul etmemiz, kucaklamamız gereken bazı konuların olduğuna dair de bir sembol niteliğinde bulunuyor. Rüya yorumcularına göre rüyada fil görmek ise sevgiye ve şefkate erişmek için bir dönüşüm sürecinden geçmekte olduğumuzu gösteriyor olabilir. Rüyalarda görülen diğer bir yaygın hayvan olan kuşların ise derin manevi mesajlar taşıdığı belirtiliyor. Hayata daha yüksek bir perspektiften bakmamız gerektiğini gösteren kuş sembolü, rüya yorumcularına göre özgür olma ihtiyacının bir yansıması olabilir.



Miray Akın

1994 yılında Ankara'da doğan Miray, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Ardından Hacettepe Üniversitesinde Pazarlama üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. İnsan ve hayvan haklarına olan ilgisi, onun birçok sivil toplum örgütünde aktif bir şekilde rol almasını sağladı. Kendisini yazı yazarak ifade eden biri olarak sözlerini kaleme dökmeye tutkun...



BLOOM SHOP