YAZAN: MİRAY AKIN

Teknolojinin hızlı bir ivme kazanmasıyla birlikte hayatımız da ona adapte olmak için hızlı değişimlere gebe kalıyor. Pandemi öncesi her ne kadar kulağa çok eski bir geçmiş gibi gelse de örneğin bundan 1 buçuk sene önce hayatlarımız bu denli dijitalleşmemişti. Çalışma şekillerinin, hobilerin ve sosyalleşmenin bile beyaz bir cam arkasından yürütüldüğü yaşamlarımızda, her yeni gün, bambaşka bir yeniliğe uyanma ve daha açık fikirli olma şansını tanıyor bizlere. Bu sebeple de yeniliklere açık olmak günümüzde belki de hiç olmadığı kadar önemli bir hale geliyor. Yeni bir fikri ve gelişmeyi kucaklamanın ve onları kendini geliştirme yolculuğunun bir parçası olarak görmenin, bambaşka bir perspektife kavuşmak için ne kadar önemli olduğunu konuşuyoruz.


Değişime karşı koymak

Değişime direnmek mi yoksa değişimin gelişime dönüşmesine izin vermek mi; bu çoğu insan için cevaplanması zor bir soru. Yenilikler ve onunla esen değişim rüzgarı çoğu zaman kişiler tarafından bir tehlike olarak algılanabiliyor. Bunun sebeplerini insanın kendini koruma ve konforlu alanından çıkmayı istememesiyle bağdaştıran uzmanlar, değişime kontrolü kaybetme korkusundan tutun da rutinden uzaklaşmayı istememeye kadar birçok nedenden dolayı direndiğimizi belirtiyorlar. Belirsizliklerin yarattığı korku bir yana kötü tecrübeler de geleceği daha emin adımlarla şekillendirmek istememize sebep oluyor. Kısacası yeni fikirlere ve durumlara adapte olmak görünürde olduğu kadar akışta kolay olmayabiliyor.

Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek

Kaotik bir dünyada yaşadığımız da göz önüne alındığında belirsizlik tehdidi kaçınılmaz bir şekilde büyüyor ve aynı rutinde ilerlemeye yönelik isteğimiz de artıyor. Aynı şeyleri yaparak, aynı fikirleri artan değişkenlere rağmen koruyarak farklı sonuçlar elde edebileceğimizi hangimiz zaman zaman düşünmüyor muyuz ki? Oysaki zihnin sakinleşmesine olanak tanımayan korku ve endişelerle başa çıkıldığında, hayat getirdiği yeniliklerle beraber kişiye kendini geliştirme ve farklı bir bakış açısı edinme şansını tanıyor. Her ne kadar alışkanlıklar, konfor alanını koruyarak kendini güvende hissetmeyi sağlasa da değişim için yeniliklere açık olmak gerekiyor.

Nasıl daha açık fikirli olabiliriz?

Değişen ve gelişen dünyaya daha kolay bir şekilde adapte olabilmek, sorunlara etkili bir bakış açısı sunabilmek ve kendini geliştirebilmek adına yeniliklere açık olmak şüphemiz bizlere yadsınamaz bir güç sağlıyor.

Zihnin sınırlarını genişletebileceğimiz gibi bu sınırlardan sızan renkleri görebilecek olmak, yeniliklere direnmek yerine onları kucaklamak için yeterli sebepler arasında yer alıyor. Ancak durup bir düşündüğümüzde daha açık fikirli olmak demek, problemlerle başa çıkabilmek, yeni deneyimler kazanabilmek ve hiç duyulmamış kokuları görüp, hiç görülmedik yerlere seyahat edebilmek için de bizlere yeni kapılar aralıyor. Kendimizle olan iletişimimizin güçlenmesi bir yana gelişen empati duyusu ile sosyal becerilerimizin de artmasını sağlıyoruz.

Yeniliklere açık olmanın kulağa hoş gelen birçok faydası olduğu gibi değişime direnmemek ve açık fikirli olmak, endişeler ve korkular dünyasında o kadar kolay olmuyor. Kendi düşüncelerine meydan okumak ve tek doğrunun kendi fikirleri olmadığı düşüncesini benimsemek, açık fikirli olabilme adına atılacak en önemli adımlardan biri. Bu sebeple önce kendi sınırlarımızı aşmaya özen göstermemiz gerekiyor olabilir.

Yeni kültürler, oluşumlar ve gelişmeler hakkında bilgiler edinmek, onların dünyasına girmek ilk başta her ne kadar zor gibi gözüküyor olsa da merak ve heyecan duygusunu pekiştirerek, ufku genişletmek mümkün. Belirsizliklerin neden olduğu risklerin zihni ele geçirmesine izin vermemek, yeniliklere açık olmak adına yapabilecekler arasında ise oldukça önemli bir yere sahip.

Kalıplaşmış düşüncelerin zihnimizi sınırlandırması yerine, sınırsız olan zihnimizi yeniliklere açarak, kendimizi geliştirmek için hiç de geç değil!



Miray Akın

1994 yılında Ankara'da doğan Miray, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Ardından Hacettepe Üniversitesinde Pazarlama üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. İnsan ve hayvan haklarına olan ilgisi, onun birçok sivil toplum örgütünde aktif bir şekilde rol almasını sağladı. Kendisini yazı yazarak ifade eden biri olarak sözlerini kaleme dökmeye tutkun...



BLOOM SHOP