YAZAN: DYT. DENİZ HAZAR TÜRK
In partnership with Wings

Aniden tartıda artan rakam, kıyafetlerinize sığamamak gibi sizi mutsuz eden ani bir kilo artışı ile mi karşı karşıyasınız? Her yöntemi denediniz ama göbek bölgenizdeki yağlanmadan kurtulamıyorsunuz. Bu sorunlarınızın sebebi hormonlarınızdan kaynaklanıyor olabilir. Hormonlar metabolizma, açlık, tokluk ve enerjinin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Hormonlarla ilgili tiroit hormonunun az çalışması, polikistik over sendromu (PKOS) veya menopoz gibi pek çok dengesizlik, özellikle karın bölgesindeki yani abdominal yağlanmanın nedenleri olabilir. Bu spesifik hormonal dengesizliklerin yanı sıra obezite, çevresel tetikleyiciler, toksinler, kronik stres veya ilaçların da neden olabileceği genel hormon dengesizlikleri de ani kilo alımına neden olabilir. Hormonlarınızın ani kilo alımınıza neden olduğunu gösteren 6 işaret ve bu işaretlerden her biri için çözüm önerilerini derledim.


Hormonlarınızın kilo almanıza neden olduğunu gösteren 6 işaret ve çözüm önerileri

1. Yemek yedikten sonra hala aç mı hissediyorsunuz?

Eskiden sizi tok tutan yemekler şimdi sizi yeteri kadar tatmin etmiyor mu? Yemek yemek daha fazla acıkmanıza mı neden oluyor? Bu seks hormonlarınızdan kaynaklanan bir dengesizliğin işareti olabilir. 

Östrojen ve testesteron iki ana seks hormonudur. Dolaşımdaki östrojen seviyeniz normalden düşük ise yemekten sonra kendinizi tatmin olmamış hissedebilirsiniz. Bunun nedeni, östrojenin tokluk hormonunuz olan leptin üzerindeki etkisidir. Leptin hormonu, dolaşımdaki yağ dokusu tarafından salınır ve beyninize yeterince yediğinizin sinyalini ulaştırır. Sisteminizde dolaşan daha fazla leptin hormonu sayesinde kendinizi daha tok hissedersiniz. 

Bir çalışmada östrojen varlığı, artan leptin konsantrasyonu ve dolayısıyla iştah azalması ile ilişkilendirilmiştir. Menopoz ile östrojen seviyelerinin düşmesi sonucu yağ kütlesinde ani artış gözlemlenir.

Erkeklerde bulunan ana seks hormonu testosteron da leptin konsantrasyonu üzerinde ters bir etkiye sahiptir. Testosteron seviyeleri arttıkça leptin seviyesi azalır. Adet döngüsünde düzensizlikler, PKOS veya kronik stresten kaynaklanan yüksek testosteron, açlıkta keskin bir artışa ve ardından kilo alımına neden olabilir.

Çözüm önerisi: Östrojen düşüklüğünüz var ise fitoöstrojen etkinlik gösteren besinleri beslenmenize ekleyin!

Fitoöstrojenlerin  en yaygın iki grubu; izoflavonlar ve lignanlardır. İzoflavonlar özellikle soya fasulyesi, kuru fasulye, mercimek, bezelye, sebze, çay ve şarapta bulunur. Lignanlar ise tüm tahıl ürünleri, keten tohumu, susam, ay çekirdeği, yer fıstığı, zeytin gibi yağlı yemişler, kiraz, şeftali, erik, elma, armut, havuç, brokoli, soğan, sarımsak, rezene, ahududu, böğürtlen ve şerbetçi otunda bulunur.

Östrojen dengeleyici yiyecekler testosteron seviyelerini düşürmekte olumlu bir etki gösterebilir. Bu sayede, leptin seviyenizi artırmanıza ve iştahınızı azaltmanıza yardımcı olabilirler.

2. Yoğun stres altında mısınız?

Stresli olduğunuzda, böbreküstü bezlerinizden kortizol hormonu salgılanması artar. Kortizol seviyeleri, savaş ya da kaç tepkisinde vücudun hızlı hareket etmesini sağlamak için artar. Eğer sürekli stres altındaysanız, böbreküstü bezleriniz ihtiyaç duyduğunuzdan çok daha fazla kortizol salgıladığını fark etmez ve kortizol hormonunun sürekli artışı sağlığınızı olumsuz etkilemeye başlar. Yüksek kortizol seviyeleri kalp ritminin, kan basıncının, kan şekerinin artışına sebep olur ayrıca artan abdominal yağlanma ile ilişkilendirilir.

Çözüm önerisi: Düzenli meditasyon uygulayarak, stresinizi kontrol edin.

Araştırmalar, düzenli meditasyonun kandaki kortizol seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğünü, stresi ve iltihaplanmayı azaltarak kilo kaybını desteklediğini gösteriyor. Stresin vücudunuz için norm haline gelmesine izin vermeyin ve stresinizi yönetmek için farklı yöntemler denemeye açık olun. 

3. Ani kilo artışını karın bölgenizde mi gözlemliyorsunuz?

Menopoz sürecinde vücudunuz bir dizi değişiklik geçirir. Bunlardan biri de karın bölgesinde artan yağlanmadır. Daha önce kalça, baldır veya bacaklarınızda depolanan fazla yağ yerine karın çevresi yağlanmaya başlar. Bunun nedeni östrojen seviyelerindeki azalma ile vücudunuzda erkek tipi yağlanma yani abdominal yağlanmanın gözlenmesidir. Östrojen eksikliği aynı zamanda insülin seviyelerinde artış ile kan şekeri düzensizliklerine de neden olur.

Çözüm önerisi: Düşük karbonhidratlı beslenin

Özellikle rafine şeker, beyaz ekmek, unlu mamüller, makarna, mantı gibi yüksek karbonhidratlı gıdalardan uzak durun. Bunların yerine tam tahıllar, kuru baklagiller, yulaf, sebze ve meyveleri gibi lif oranı yüksek kompleks karbonhidratları tercih edin. Yumurta, beyaz et, balık eti gibi proteinlere ve avokado, kuru yemiş, sızma zeytinyağı, keten tohumu, çiya tohumu, kabak çekirdeği gibi sağlıklı yağlara beslenmenizde daha çok yer verin.

4. Canınız sürekli tatlı mı çekiyor?

Canınızın çok tatlı çekmesi, vücudunuzun insülin direnciyle mücadele ettiğinin bir işareti olabilir. İnsülin direncinde, kan dolaşımındaki şeker hücreler tarafından emilemez ve karbonhidrata bağımlı hale gelirsiniz. 

Ayrıca vücudunuzun daha fazla leptin hormonu salgılamasına da neden olabilir. Bu durumda, yüksek leptin seviyeleri sizi tok hissettirmez. Sürekli olarak yükselen insülin seviyeleri gibi, sürekli olarak yükselen leptin seviyeleri sonunda hücreleriniz hormonun etkilerine karşı dirençli hale gelir. Doyum hissinde zorlanırsınız ve vücudunuz daha yoğun şekerli gıdaları arzular.

Çözüm önerisi: Antrenman programınızda HIIT egzersizlerine yer verin

HIIT – yüksek yoğunluklu aralıklı antrenman egzersizleri, yağ hücrelerindeki leptin reseptörlerinin sayısını artırarak leptin duyarlılığınızı artırır. Leptin duyarlılığınızı artırmak, vücudunuzun leptinin ne zaman salgılandığını fark etmesine yardımcı olur. Antrenman programınızı değiştirerek, bir profesyonel eşliğinde haftada 2-3 kez HIIT antrenmanı uygulamaya başlamanızı öneririm.

5. Sürekli aç mı hissediyorsunuz?

“Açlık hormonu” olarak adlandırılan ghrelin bize ne zaman yemek yememiz gerektiğini söyler ve iştah üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. 

Kilo aldığınızda ghrelin salgısı düzensiz hale gelebilir. Sürekli olarak yüksek leptin seviyelerine sahip olduğunuzda, leptin reseptörlerinin işlev bozukluğuna neden olabilir. Bunun sonucunda beyninizin tok olduğunuz mesajını almakta zorlanır. Bu hormonal karışıklık, açlık ipuçlarınızı kontrolden çıkarır ve durma sinyali almadan yemeye devam edersiniz, sonuç ise istenmeyen kilo alımıdır.

Çözüm önerisi: Her gece 7 ila 9 saat kaliteli ve düzenli uyku uyuyun

Derin uyku, ghrelin salgınızın düzenlenmesine yardımcı olur. Uykusuzluk ghrelin hormonunu artırabilir. Her gece 7 ila 9 saatlik kaliteli uyku, kalori alımınızı ve karbonhidrat ağırlıklı isteklerinizi azaltmaya yardımcı olabilir. Kendinize bir uyku rutini oluşturun. Elektronik cihazlardan birkaç saat öncesinde uzaklaşın. Bir kitap ve bir fincan kafeinsiz bitki çayı eşliğinde kendinizi sessiz ve loş bir ortamda uykuya hazırlayın.

6. Saçlarınız mı dökülüyor?

Karın bölgesi kilo alımınıza, hızlanmış saç dökülmesi eşlik ediyor ise tiroit hormonlarınızı kontrol ettirmenizi öneririm. Tiroit hormonunuzun yavaş çalışması sonucu metabolizma hızınız yavaşlar. Bu da ani kilo alımına neden olabilir. 

Tiroit hormonları vücuttaki protein, reseptör ve kimyasal haberciler ile sinerji içerisinde çalışır. Tiroit bozukluklarına, yorgunluk, saç dökülmesi, kabızlık ve düşük libido gibi diğer semptomlar da eşlik edebilir.

Çözüm önerisi: Tiroit hormonunuzu kontrol ettirin.

TSH (Tiroit Uyarıcı Hormon), Serbest T4, Serbest T3, Anti-TPO gibi tiroit tanı kriterlerini endokrinoloji hekimi eşliğinde değerlendirin. 

Tiroit tanısı almanız durumunda endokrinoloji hekimi kontrolünde tedavi, beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile durumu optimize edebilirsiniz. Gluten, rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan sınırlı bir beslenme programı izleyerek, iltihap önleyici besinlere beslenmenizde daha çok yer vererek ve egzersiz yaparak tedavinizi destekleyebilirsiniz.


Yenilenen Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz! 



Dyt. Deniz Hazar

1982 yılında, İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini İşletme-İktisat alanında İstanbul Bilgi Üniversitesinde tamamladı. Pazarlama ve iletişim alanında Türkiye ve yurtdışındaki kurumsal firmalarda çalıştı. Yurtdışında çalışırken ilgi alanı olan mesleği yapmaya karar vererek, ikinci üniversite eğitimini Haliç Üniversite’si Beslenme ve Diyetetik Bölümünde Diyetisyen olarak tamamladı. Bugün kurucusu olduğu Healthy Bites Co.’da...



BLOOM SHOP