Kabul etmek istemesek de en modern bakış açılarına sahip insanlarda bile cinsellik konusunda bir mahalle baskısı var. Bu baskı artık kafamızda yer etmiş durumda ancak bu konuda sorunumuz yokmuş gibi düşüncelerimizi dile getirmeye devam ediyoruz. Neticede de “sağlıklı” ya da “normal” bir cinsel hayatın nasıl olması gerektiğini içten içe sorgulayıp kendimizinki başkasınınkinden farklıysa mutsuz oluyoruz. Aslında kafamızı kurcalayan tüm soruların cevabını bilsek problem olduğunu düşündüğümüz farklılıkların da kutlanması gereken güzellikler olduğunu fark edeceğiz. Cinsellik hakkında en çok merak edilen 10 soruyu sizin için cevapladık.
1. Sağlıklı bir ilişkide haftada ya da ayda hangi sıklıkla birlikte olunmalıdır?
Her ilişki kendisine özgüdür. 20 yıldır evli olan ve evlendiği günden beri cinsel ilişki kurmayarak mutlu olan insanlar olduğu gibi, her gün işe geç kalacak kadar çok cinsel hayatı olan insanlar da var etrafımızda. Partnerler hangi durumda mutlu oluyorsa ideal olan sağlıklı cinsel ilişki odur.
Kinsey Enstitüsü’nün yaptığı araştırma bize bazı veriler sunuyor; 18-29 yaş arasındakiler yılda ortalama 112, 30-39 yaş arasındakiler yılda ortalama 89, 40-49 yaş arasındakiler ise ortalama 69 kere seks yapıyor. Ortalama rakamlar veren araştırma, bize bu ortalamanın altında ya da üzerinde insanlar da olduğunu belirtiyor.
Seks ile ilgili ideal rakamımız, partnerimizle yakaladığımız uyuma göre değişir. Yani en yakın arkadaşımızın partneriyle yakaladığı uyumun bizim cinsel hayatımıza herhangi bir katkısı olmayacaktır.
2. Cinsel ilişki ne kadar sürmeli?
Bu soru üzerine yapılan araştırmalar ortalama penetratif cinsel ilişki süresini 3-7 dakika arasında gösteriyor. Genel algıya göre 3 dakikanın altında kalan vajinal seks çok kısa, 10-30 dakika arasında süren seks ise çok uzun kabul ediliyor. Cinsellik terapistlerinin düşüncesine göre çoğu kadın için 7-13 dakika arasında süren bir vajinal seks en büyük keyfi sağlıyor.
Tüm bu rakamlar ve araştırmalar bir yana cinsel ilişkinin süresi tamamen partnerlerin bedenlerine, isteklerine ve aldıkları keyfe bağlı olarak değişim gösterebiliyor.
3. İdeal bir ilişkide iki tarafın aynı anda orgazma ulaşması mı gerekir?
Bazı dile getirilen efsaneler var. Hatta 5 kişilik bir arkadaş grubunda en az 2 kişi partneriyle aynı anda orgazma ulaştığını söyleyecektir. Harika bir deneyim ve zamanlama olabilir, ama bu cinsel olarak uyumlu olup olmadığınızı belirlemez. Zevk almak sadece orgazma mı bağlıdır? Tabi ki hayır. Hiç orgazm olmuyor da olabilirsiniz ya da belki de olduğunuzu fark etmiyorsunuzdur. Ama bu keyif almadığınız anlamına gelmez.
Seks bütünsel bir aktivitedir, sadece orgazma ulaşmak olarak düşünülmemelidir. Seksi bir dokunuşun, partnerle kurulan bir göz temasının, öpüşmenin ya da ön sevişmenin verdiği haz olmadan sağlıklı bir cinsellik düşünülemez.
4. Penetratif seks sırasında orgazm olamıyorum. Benimle ilgili bir sorun mu var?
Hayır. Birçok kadın, neredeyse toplumdaki kadınların yüzde 80’i (!), yalnız penetratif seks ile orgazma erişemiyor. Orgazma erişmek içinse klitoral uyarılmaya ihtiyaç duyuyor. Bununla beraber vajinal orgazmların klitoral orgazmlardan daha iyi ve güçlü olduğu fikri de oldukça yersiz ve yanlış. Birbirlerinden farklı deneyimler getiren her iki orgazm da eşit derecede keyifli ve güçlü yaşanabiliyor. Bu nedenle cinsel yaşamı vajinal orgazma erişme hedefi ile sınırlamanın, baskılamanın hiç bir nedeni veya gerekliliği bulunmuyor!
5. G-noktası gerçekten var mı?
Kadın orgazmına giden “sihirli” yol G-noktası şu ana kadar yapılmış tüm bilimsel çalışmalara göre gerçek değil. Vajinal orgazmı çok uzun yıllar boyunca G-noktasının uyarılmasıyla eş tutan popüler cinsel kültür hem kadınları hem de erkekleri var olmayan bir olguyu hedef olarak belirlemeye itti. Bu süreçte zaten var olmayan bir şeyin “bulunamayışı”, “hissedilemeyişi” cinsel özgüveni ve isteği zedeledi. Nitekim hepimiz artık derin bir nefes alabilir ve çok katmanlı ve etkileyeci olan kadın cinsel arzusunu tek bir noktaya indirgemeyi bırakabiliriz.
6. Cinsel ilişki sırasında ağrı veya acı hissetmek normal mi?
Cinsel ilişki sırasında ağrı veya acı hissetmenin birçok nedeni olabilir. Bunlar; hastalık, enfeksiyon, menopoz, cinsel uyarılma azlığı, vajinismus, endometriosis, genital bölgede tahriş ve psikolojik problemlerdir. Nitekim bu acı hiç bir durumda göz ardı edilmelidir. Uzman bir doktor ile bu şikayet paylaşılmalı ve kök nedenine uygun bir tedavi planı izlenerek acı veya ağrının olmadığı, keyifli bir cinsel yaşama erişilmelidir.
7. Mastürbasyon yapmak sağlıklı mı?
Mastürbasyon bütünsel sağlığı desteklediği gibi en güvenli cinsel pratiklerin başında gelir. Orgazm olan beden endorfin hormonları salgılar ve bu hormonlar ağrı, acı gibi istenmeyen fiziksel semptomları hafifletir. Partnerli seks sırasında da orgazm olunabilirken mastürbasyonun getirdiği ek faydalar; cinsel gerilimin, stresin azalması, uykuya geçişin kolaylaşması, negatif beden algısının düzelmesine yardımcı olması, PMS semptomlarını hafifletmesi, pelvik ve anal bölge kaslarını güçlendirmesi de vardır. Aynı zamanda kişinin kendini tanımasına; uyarılma noktalarını, istek ve arzularını güvenli bir alanda keşfetmesine yardımcı olur.
8. Hamilelikte cinsellik güvenli midir?
Hamilelik esnasında seks yapmak, bazı komplikasyonlar nedeniyle doktor tarafından aksi önerilmedikçe, güvenlidir. Embriyo rahim duvarları tarafından korunduğu için penetratif seks esnasında herhangi bir zarar göremez. Gebeliğin sona ermesine neden olamaz. Partnerlerin kendi istek ve rahatlıklarına bağlı olarak tercih edecekleri neredeyse tüm pozisyonlar da hamilelik esnasında yapılabilir. Bununla beraber hamilelik döneminde hiç bir cinsel aktiviteye girmek istememek de çok doğal ve olası bir istektir.
9. “Normal” bir cinsel hayat nasıl görünür?
Normal seks hayatı diye bir şey yok. Cinsel hayatınız sizi ve partnerinizi mutlu ediyorsa başkalarının ‘’normal’’ olan cinsel standartlarını irdelemeye gerek duymayın. Eminim, kime sorsanız ilişkileri muhteşemdir. Bu konularda çok fazla dürüstlük ve kesin sonuçlar beklememek gerekir. Tek düşünmemiz gereken, kendi cinsel hayatınızın sizi mutlu edip etmediğidir.
Normal gibi gördüğümüz çoğu şey de bir süre sonra cinsel uyumunuzu aşağılara çekebilir. Örneğin, sabit kalan bir çift olmayın. Cinsel ilişkilerinizi yatak dışında, farklı yerlere taşıyarak duruma heyecan katın. Belirli bir saatte seks yapmak zorunda da değilsiniz, istediğiniz zaman birlikte olun. Cinsel hayatınızı özellikle böyle “normalliklerden” uzaklaştırmanızı tavsiye ederim, zamanla bu heyecan başka heyecanları da doğuracaktır. Kısacası risk alın ve mutlaka rutini kırın.
10. Cinsel ilişkiye girme isteğim çok azaldı. Bu durum beni üzüyor. Nasıl cinsel isteğimi yeniden yükseltebilirim?
Cinsel arzunun düşmesine neden olabilecek birçok durum vardır. Bunlar; stres, anksiyete, depresyon gibi zihinsel problemler, ilişki içi problemler, vajinal kuruluk, ereksiyon sıkıntıları gibi cinsel problemler, menopoz, hamilelik gibi hormonal değişimler, ilaç kullanımı, doğum kontrol hapları veya aşırı alkol kullanımı neden olabilir. Bu durumda cinsel isteğin arttılmasında da kök nedenin bulunması ve ona cevap verecek bir tedavi planının izlenmesi önerilir. Örneğin; menopoz için hormon replasman tedavisi, zihinsel sağlık ve ilişki problemleri için terapi desteği alınabilir. Herkesin başına gelebilecek çok normal bir durum olan cinsel ilişki isteğindeki azalma kronik ve kişiyi rahatsız eden bir hale gelirse tedavi de edilebilir.
İlginizi çekebilir!