RÖPORTAJ: BURCU ERBAŞ

Son iki sene içinde Covid-19 virüsüne bağlı hastalık geçirmiş her 10 kişiden 1’inde beyin sisi, yorgunluk, bağ ağrısı başta olmak üzere tam olarak iyileşememe yani Long Covid semptomları görülüyor. Endokrinoloji, Metabolizma ve Tiroid uzmanı Prof. Dr. Metin Özata ile Covid-19 hastalığının iyileşmesinden sonra devam eden gizli semptomları ile bilinen Long Covid yani Uzamış Covid Sendromu üzerine konuştuk.


Long Covid (Uzamış Covid) nedir? 

COVID-19 viral enfeksiyonu geçiren çoğu kişi hastalığın başlamasından sonraki haftalar içinde tamamen iyileşir. Ancak bazı kişilerde, akut hastalıktan sonra yeni, geri dönen veya devam eden sağlık sorunları ortaya çıkar. Koronavirüs enfeksiyonu geçiren kişilerde 3 hafta geçmesine rağmen hala bazı şikayetlerin devam etmesi ve bunun uzun süre yani aylarca sürmesi haline “Uzamış Covid”, “Long Covid“, “Kronik Covid Sendromu“, “Post-Covid Sendromu” veya “SARS-CoV-2 enfeksiyonunun akut sonrası sekeli (PASC)” gibi isimler denir. Bu kişilerde bir multisistem yani birçok organda bozukluk vardır. Semptomların 12 haftayı aştığı duruma bazı bilim insanları kronik COVID olarak isimlendirir.  

Covid-19 virüsü nasıl buna yol açıyor? Bedende artık bulunmadığı halde nasıl bağışıklık sistemini kötü etkileyebiliyor? 

Long Covid (Uzamış Covid) olan kişilerin çoğunda mikrobiyolojik iyileşme olup klinik iyileşme olmamıştır. Başka bir deyişle COVID sonrası sendromu, mikrobiyolojik iyileşme ile klinik iyileşme arasındaki zaman aralığıdır. 

Uzamış Covid’in nedeni virüsün bağışıklık sisteminde yaptığı hasardır. Çalışmaların çoğu virüsün birkaç hafta sonra vücuttan büyük ölçüde temizlediğini göstermiştir. Bununla birlikte, protein molekülleri gibi virüs parçalarının aylarca vücutta bağırsaklarda kalabileceğine dair kanıtlar vardır. Virüs, sinir sistemini ve beyni etkileyebilmekte ve etkileri uzun olabilmektedir.

COVID viral antijenleri, negatif testten 9-180 gün sonra hastaların kalın bağırsak, apendiks, ince bağırsak, hemoroid, karaciğer, safra kesesi ve lenf düğümlerinde saptanmıştır. ADAPT isimli Avusturalya çalışmasında hafif-orta dereceli SARS-CoV-2’yi takiben en az 8 ay boyunca immün bozukluğunun devam ettiği ve bazı sitokinlerin hala yüksek kaldığı gösterilmiştir.

Bu yükseklik, semptomsuz COVID hastalarında saptanmamıştır.

İkinci neden; santral sinir sistemi, bağ dokusu, damarlar, kalp, bağırsak gibi hücre yüzeylerine karşı gelişen oto-antikorlardır. Yani otoimmün hastalık gelişimidir.

Uzamış Covid gelişiminde uzun süren inflamasyonun önemli bir rolü vardır ve bazı nörolojik komplikasyonlar, bilişsel işlev bozukluğu ve diğer bazı semptomların sorumlusu bu iltihaptır. 

Üçüncü ve önemli bir neden parasempatik sistemin iyi çalışmamasıdır. Parasempatik sistem bizi iltihaptan korur ve en önemli siniri Vagus isimli sinirdir. Bu sinirde Covid nedeniyle oluşan hasar tat ve koku kaybı ve kalp atış hızında değişiklik yapar. Postviral vagal nöropati olarak adlandırılan bu durum çoğu uzamış Covid hastasında vardır.  

  • Baş dönmesi,
  • Sersemlik,
  • Denge kaybı,
  • Bağırsak bozuklukları,
  • Bağırsak disbiyozisi,  
  • Mide felci,
  • Kabızlık veya ishal,
  • Egzersiz yapamama,
  • Eklemlerde ağrı

gelişebilir. Bu belirtiler kronik yorgunluk sendromuna çok benzer. COVID-19 hastalarının serumunda alışılmadık derecede yüksek sayıda GPCR antikorları (GPCR-fAAB) tespit edilmiştir. Bu antikorları yok edecek ilaçlar faydalı olabilecektir. Almanya’da bu konuda çalışmalar yapılmaktadır. 

Covid-19’a yakalanan kaç kişide Long Covid görülüyor? Bu duruma neden olan belirli risk faktörleri; yaş, cinsiyet, bağışıklık sistemi, otoimmün hastalıklar var mı? 

Covid-19 geçirenlerin yaklaşık yüzde 5-10’nunda uzamış Covid ortaya çıkmaktadır. Bu bazı çalışmalarda yüzde 35’e kadar çıkar. Hastanede yatanlarda yüzde 80-85 oranında olduğu da ifade edilmektedir. Kimin en fazla risk altında olduğu ve neden sadece bazılarını etkilediği daha tam olarak bilinmemektedir

Yapılan çalışmalar, SARS-CoV-2 ile enfekte olan 10 kişiden birden fazlasının uzamış Covid şikayetleri gösterdiğini ortaya koymaktadır. Yani dünyada 170 milyon kişi Covid virüsüne yakalandığına göre en az 16 milyon insanda uzamış Covid vardır.  

Uzamış Covid kadınlarda erkeklerden daha çok görülür. Ayrıca orta yaş insanlarda daha fazla olmaktadır. Bugüne kadar yapılan araştırmalar şiddetli akut hastalığı olan kişilerde, altta yatan başka hastalıkları olanlarda; kalp hastalığı, diyabet, obezite gibi yaşlı yetişkinlerde ve kadınlarda riskin daha fazla olduğunu göstermiştir. 

Ayrıca hastalığın akut evresinde ilk haftada 5’ten fazla semptomu olanlarda ve vücut kitle indeksi yüksek olanlarda gelişme riski daha fazla bulunmuştur. Ancak hafif atlatanlarda da olabilmektedir. Önceden obezite ve psikiyatrik durumların varlığı, örneğin; anksiyete bozukluğu, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, paranoya, obsesif-kompulsif bozukluk ve şizofreni eğilimi artırmaktadır. 

İngiltere’deki Leicester Üniversitesi’nde yapılan PHOSP-COVID çalışmasında 35 ila 49 yaş arasındaki hastalarda 5 hafta içinde uzun covid oranı yüzde 25,6 olarak saptandı. İngiltere’de 2-11 yaş arası çocuklarda virüs testi pozitif çıkanların yüzde 9,8’inin en az 5 hafta sonra hala semptomları olduğu ortaya kondu. Yani az olmasına rağmen çocuklarda da ortaya çıkabilmektedir. 

Long Covid’e yakalanmak için hastalığın kendisini ağır atlatmış olmak mı gerekiyor? Hafif geçirenlerde de uzun dönem semptomlar yaşanmaya devam edebilir mi? 

Ağır atlatanlarda daha sık ortaya çıksa da hafif geçirenlerde de ortaya çıkabilmektedir. COVID-19 ile hastaneye yatırılan kişilerin yüzde 50-90’ı akut enfeksiyondan en az iki ay sonra semptomlar yaşarken, hastaneye kaldırılmayan COVID-19’lu kişilerde yüzde 20-30’u bir ay sonra semptomlar yaşadı ve en az üç ay sonra yüzde 10’u semptomlar bildirdi.                

New York’taki Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi‘nde bir kardiyolog olan Ani Nalbandian ve meslektaşları, 22 Mart’ta yayınlanan bir incelemede hastanede yatan vakalarının yüzde 32,6 ila 87,4’ünün birkaç ay sonra devam eden en az bir semptom bildirdiğini bulmuşlardır. Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi ise Nisan 2020’den bu yana testi pozitif çıkan 20.000’den fazla kişiyi takip ederek 1 Nisan 2021 tarihinde  yayınlanan en son analizlerinde, pozitif test sonucu olanların yüzde 13,7’sinin, 12 hafta sonra hala semptom bildirdiğini tespit etti. Yapılan bazı çalışmalarda akut fazın şiddeti veya organ hasarı seviyeleri ile uzun süreli COVID’nin şiddeti arasında ilişki bulamazken kimi araştırmalar bu bağlantıyı kurdu.

Long Covid’e sahip biri hala korona bulaştırabilir veya yeniden hastalığa yakalanabilir mi? 

Long covid’e sahip olan kişi hastalığı bulaştırmaz. Ancak tekrar enfeksiyona yakalanabilir. Eğer enfeksiyona tekrar yakalanırsa bulaştırma yapabilir. Re-enfeksiyon yani tekrar hasta olma süresi varyant virüsler nedeniyle covid geçirdikten bir ay sonra bile olabilir. 

En sık rastlanan Long Covid semptomları nedir? Klasik korona semptomlarından nasıl ayırt ediliyor? 

Long Covid’i olan hastalar, vücudun hemen hemen her bölümünü etkileyen semptomlar bildirilmiştir. En sık rastlanılan semptomlar:

  • Öksürük ve nefes darlığı (dispne)
  • Yorgunluk
  • Halsizlik ve uyuşukluk
  • Kardiyak ritim bozuklukları
  • Uykusuzluk
  • Göğüs ağrısı
  • İnatçı öksürük
  • Balgam
  • Hırıltılı solunum
  • Eklem ve kas ağrısı
  • Baş ağrıları
  • Beyin sisi
  • Hafıza ve konsantrasyon sorunları
  • Nöropatik ağrı
  • İshal dahil mide-bağırsak rahatsızlığı
  • Saç dökülmesi
  • Koku ve tat bozuklukları
  • İştah kaybı
  • Kilo kaybı

Bu hastalarda klasik yani akut korona semptomları olan ateş veya akut hastalık özellikleri görülmez. Akut COVID semptomları ateş, boğaz ağrısı, öksürük, kas veya vücut ağrıları, tat veya koku kaybı ve ishali içerir.

Araştırmacılar, uzun süreli COVID’li kişilerde iki ana semptom şekli belirlediler:

  • Yorgunluk, baş ağrısı ve üst solunum yolu şikayetleri; nefes darlığı, boğaz ağrısı, inatçı öksürük ve koku alma kaybı
  • Devam eden ateş ve ateş dahil olmak üzere çoklu sistem şikayetleri ve gastroenterolojik semptomlar. 

University College London‘da Prof. Dr. Athena Akrami liderliğindeki bir ekip, 3.500’den fazla kişi üzerinde yaptığı bir çalışmada 205 semptom buldu. 6. aya kadar en yaygın olanları yorgunluk, egzersiz sonrası halsizlik ve bilişsel işlev bozukluğu olarak saptandı. Bu hastalarda birçok sistem bozukluğu ve birçok organda hasar olabilir.  

Hastaneden taburcu edildikten sonra şikayetleri:

  • Performans kaybı
  • Egzersiz intoleransı
  • Uyku bozukluğu 
  • Yorgunluk hali
  • Baş ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • Öksürük
  • Ses kısıklığı
  • Kas ağrısı
  • Hafif ateş
  • Baş dönmesi
  • Bilişsel zorluklar
  • Otonomik bozukluklar: çarpıntı, yüksek- düşük tansiyon, kabızlık, mide felci, vertigo, 
  • Baş ağrısı, migren, unutkanlık
  • Depresyon, anksiyete
  • Psiko-sosyal sıkıntı: yalnızlık, kaygı, depresyon ve uyku bozuklukları

Long Covid hastalarında aşırı yorgunluk yaygın bir sorundur ve bir çalışma, SARS-CoV-2 enfeksiyonundan sonraki 10 haftalık takipte, insanların yüzde 50’den fazlasının yorgunluktan şikayet ettiği saptanmıştır.  

Covid enfeksiyonu; kronik öksürük, akciğerde fibrozis, bronşektazi ve pulmoner vasküler hastalık gibi çeşitli akciğer komplikasyonlara yol açabilir. Kronik nefes darlığı bu hastalarda görülebilir. Pulmoner fibrozis nefes darlığının devam etmesine ve oksijen ihtiyacına neden olabilir.

Kalpte miyokardit ve perikardit, miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliği, aritmiler gelişebilir.  

Long Covid’in tedavisi nedir? Tam anlamıyla bir iyileşmeden bahsedebiliyor mu? 

Uzun süreli COVID’li kişilerin tedavisinde değerlendirme; semptomatik tedavi, altta yatan sorunların tedavisi, fizyoterapi, mesleki terapi ve psikolojik desteği içeren çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir.

Öksürük, ağrı, miyalji gibi küçük semptomlar parasetamol, öksürük kesiciler ve oral antibiyotiklerle semptomatik olarak tedavi edilebilir. Akciğer ve sinir-kas sistemi hasarı olan hastalarda göğüs fizyoterapisi ve nöro-rehabilitasyon önemlidir. 

SARS-CoV-2 enfeksiyonundan sonra insanlarda diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık gibi altta yatan hastalıkların kötüleşmesi nedeniyle ilgili uzmanlık alanlarınca tedavisi gerekir. 

Hastaların takibi kişiye özel olmalıdır. COVID-19 zatürresi geçirmiş olanlarda göğüs uzmanlarınca daha sık izlenmesi gerekebilir. Şiddetli semptomları ve ilerleyici hastalığı olanlar gerekirse hastaneye yatırılır. 

Koronovirüs enfeksiyonununda hastalığın şiddetlenmesinde mitokondri bozukluğunun önemli rolü vardır. Mitokondriye yönelik destekler hastalığın hafif geçirilmesinde faydalı olabilir. SARS-CoV-2 virüsü mitokondriyal işlevleri ele geçirmekte ve metabolik yolları kendi yararına değiştirmektedir.

Covid-19 enfeksiyonunda Viral RNA transkriptleri ve RNA mitokondriye girer ve bütün mitokondri fonksiyonlarını ele geçirir yani gasp eder. Bu nedenle mitokondriyal fonksiyonu eski haline getiren ve mitokondriyal biyogenezi destekleyen ilaçlar COVID-19’u tedavi etmek için kullanılabilir. Virüs enfeksiyonu mitokondri ve metilasyonu bozabileceğinden buna yönelik tetkik ve gerekli destekler kullanılabilir.

Mitokondriyum destekleri olan tiamin; B1 vitamini, CoQ10,  PQQ, NADH, resveratrol, ALA, magnezyum bu konuda yardımcı desteklerdir. Homosistein yüksekse buna yönelik metilfolat, metilkobalamin, kolin, B6 vitamini (P5P), betain ve betain destekleri gerekebilir. 

D vitamini eksikliği varsa mutlaka giderilmelidir. D vitamini 75-100 arasında olmalıdır.

Çinko eksikliği varsa tamamlanmalıdır.

Saç dökülmesi olanlarda ferritin, biotin, çinko eksikliği olup olmadığı araştırılmalıdır.

Anksiyete ve depresyonu olanlarda psikolojik destek gerekir. Uykusuzluğu olanlarda melatonin faydalı olabilir. 

Long Covid hastalarının ne kadarının tamamen iyileştiğine dair elimizde yeterince bilgi henüz yoktur. 

Long Covid’e sahip birinin aşılanması tedavi sürecine yardımcı olur mu? 

Yapılan bir çalışmada uzun Covid’li hastalarda ilk aşı dozundan sonra yüzde 57’sinin semptomlarında genel bir iyileşme, yüzde 24’ünde değişiklik olmadığı ve yüzde 19’unda bozulma olduğu saptandı. Connecticut, New Haven’daki Yale Üniversitesi‘nde bir immünobiyolog olan Prof. Dr. Akiko Iwasaki, aşının vücutta kalan virüs veya virüs kalıntılarını ortadan kaldırarak, bağışıklık sistemini yeniden dengeleyerek semptomları iyileştirebileceğini düşünmektedir. 

Long Covid yaşadığımı düşünüyorsam neler yapmalı, nasıl bir yol izlemeliyim? 

Uzun süreli COVID vücudun pek çok bölümünü etkilediği için multidisipliner ekiplere ihtiyaç vardır. Bu nedenle Uzamış Covid kliniklerinin ve rehabilitasyon merkezlerinin açılarak bu hastalara yardımcı olmak gerekir.

Böyle bir merkez yoksa şikayete ve hasarlı organa yönelik branşlara başvurmak gerekir. Öncelikle bir enfeksiyon uzmanının kontrolünde olunması gerekir. Solunum güçlüğü varsa bir göğüs uzmanına, bağırsak mide sıkıntısı varsa gastroenteroloji uzmanına, kalp sıkıntısı varsa kardiyoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Farkında olmadan geçirilen kalp iltihabı yani miyokardit çok önemlidir. Pıhtılaşma problemleri ve anemi varsa hematoloji uzmanına, bilişsel sıkıntılar varsa nöroloji uzmanına gitmek lazım. Akciğer, karaciğer ve böbrek hasarları olabildiğinden bu organların kontrolü yapılmalıdır.

Kan testlerindeki anormalliklere göre vitamin ve mineral eksiklikleri tamamlanmalıdır. D vitamini eksikse magnezyum ile beraber verilmelidir. Magnezyum olmadan B1 vitamini ve D vitamini aktif olarak çalışamaz.

COVID sonrası durum kardiyo-respiratuar sendrom, COVID sonrası yorgunluk sendromu ve COVID sonrası nöro-psikiyatrik sendrom gibi baskın semptomlara bağlı olarak farklı kategorilere ayrılabilir. İlgili organ sistemine göre semptomların sınıflandırılması organ tutulumu ve tedavisi açısından yardımcı olur. Örneğin, nefes darlığı olan kişilerde kalp ve solunum sistemi incelenir. Şiddetli yorgunluk varsa anemi, hiperglisemi, elektrolit dengesizliği ve hipotiroidizm gibi yaygın nedenlerin ekarte edilmesini gerektirir.

Ayakta dururken çarpıntı veya baş dönmesi gibi postür semptomları olan kişiler için, yatarak ve ayakta kan basıncı ve kalp atış hızı kayıtları yapılır.

Devam eden solunum semptomları varsa akut COVID-19’dan 12 hafta sonraya kadar göğüs röntgeni çekilir. Düz bir göğüs röntgeni akciğer hastalığını ekarte etmek için yeterli olmayabilir ve göğüs uzmanı bu konuda değerlendirme yapar. 

Akut başlangıçlı nörolojik semptomları olan hastalarda vaskülit, tromboz veya demiyelinizasyon düşünülür. COVID sonrası psikolojik sorunlar uygun şekilde ele alınır. Psikolojik sıkıntıları olanları bir psikiyatri uzmanı görmelidir. 

Virüse ve tedavide kullanılan ilaçlara bağlı olarak karaciğer ve böbrek hasarı ve bağırsak sıkıntıları ortaya çıkabilir. 

Uzun süreli COVID-19’un teşhisinde bazen zorluklar da olabilir. Akut COVID-19 semptomları ve negatif PCR testi olanlarda semptomlar varsa  tanıda sıkıntı olabilir. Bu durumlarda akciğer tomografisi tipik buzlu cam görünümü varsa yine pozitif olarak kabul edilmektedir. SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş kişilerin çoğu asemptomatiktir. Bu asemptomatik bireylerde uzun süreli COVID-19 semptomlarının gelişmesi tanısal karışıklığa katkıda bulunur. Bunlarda antikor tetkikleri yardımcı olur.  

Benzer şekilde, akut COVID-19’u uzun süreli COVID-19’dan ayırt etmek şikayetler açısından zor olabilir. Çünkü akut dönemdeki şikayetler bazı hastalarda uzun sürebilir ve geri gelebilir. Akut COVID-19’dan sonra kişiler  zamanla değişebilen geniş kapsamlı ve dalgalı semptomlar gösterebilir. 

Prof. Dr. Metin Özata’nın röportajında bahsettiği araştırmaları detaylı incelemek isteyenler için:

  • Michael Marshall, The four most urgent questions about long COVID. Nature, 9 June, 2021
  • Long COVID SOS vaccine report (2021).
  • Anthony L. Komaroff, Lucinda Bateman, Will COVID-19 Lead to Myalgic Encephalomyelitis/Chronic Fatigue Syndrome? Front. Med., 18 January 2021 | 
  • Rachael Andrea Evans et al. PHOSP-COVID Collaborative Group. Physical, cognitive and mental health impacts of COVID-19 following hospitalisation – a multi-centre prospective cohort study,  
  • Sun, B. et al. Cells 10, 386 (2021).
  • Hannah E. Davis, Gina S. Assaf, Lisa McCorkell, Hannah Wei,  Ryan J. Low, Yochai Re’em, Signe Redfield, Jared P. Austin,  Athena Akrami, Characterizing Long COVID in an International Cohort: 7 Months of Symptoms and Their Impact. 
  • Chun Chau Lawrence Cheung et al, Residual SARS-CoV-2 viral antigens detected in GI and hepatic tissues from five recovered patients with COVID-19 . 
  • Chansavath Phetsouphan, David Darley, Anette Howe,  Mee Ling Munier, Sheila K Patel,  Jenifer A Juno,  Louise M Burrell, Stephen J Kent, Gregory J Dore, Anthony D Kelleher, Gail Matthews, Immunological dysfunction persists for 8 months following initial mild-moderate SARS-CoV-2 infection
  • Sandra Lopez-Leon, et al. More than 50 Long-term effects of COVID-19: a systematic review and meta-analysis. 
  • Helena C Maltezou ,  Androula Pavli , Athanasios Tsakris , Post-COVID Syndrome: An Insight on Its Pathogenesis, Vaccines (Basel) 2021 May 12;9(5):497.
  • Shin Jie Yong , Long COVID or post-COVID-19 syndrome: putative pathophysiology, risk factors, and treatmentsInfect Dis (Lond). 2021 May 22;1-18
  • Timothy L. Wong and Danielle J. Weitzer, Long COVID and Myalgic Encephalomyelitis/Chronic Fatigue Syndrome (ME/CFS)—A Systemic Review and Comparison of Clinical Presentation and Symptomatology, Medicina (Kaunas). 2021 May; 57(5): 418.
  • Metin Özata, Tiamin Mucizesi, Efe Akademi yayınları, 2021
  • Metin Özata, Mustafa Turan, Güçlü Mitokondri Sağlıklı Yaşam, EfeAkademi yayınları, 2021. 
  • Gerd Wallukat, Bettina Hohberger,Katrin Wenzel, Julia Fürst, Sarah Schulze-Rothe, Anne Wallukat, Anne-Sophie Hönicke, and Johannes Müller, Functional autoantibodies against G-protein coupled receptors in patients with persistent Long-COVID-19 symptoms, J Transl Autoimmun. 2021; 4: 100100.


Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP